Övünüyoruz ya da yeriniyoruz tarihin koridorlarında yürürken. Ama yeterince de bilmiyoruz ne olup bitmiş. Yenilgilerimizin üzerini örtüyor, görmüyoruz hataları. Zaferlerimiz yeterince coşturmuyor. Geçmişi bazen bütün hatalardan münezzeh zamanlar olarak görme taraftarıyız. Geçmiştekileri dokunulmazlaştırma… Bazen de yakıp yıkıyoruz her şeyi. Geride hiçbir şey bırakmamacasına… Maalesef belleği kıt, hafızası zayıf bir toplumuz.Olmuş olanları olduğundan farklı görüyoruz tarihin aynasında.
Balkan felaketinden çıkarmamız gereken dersler
Mustafa Çalık, hazırlamış olduğu ‘Bir Asır Sonra Balkan Savaşları’ adlı kitabıyla yukarıda betimlemeye çalıştığımız fasit daireyi cesurca parçalıyor. Balkan Savaşları yenilgisinin muhasebesi kıvırmaksızın yapılıyor. Kitap, Balkan Savaşları ile ilgili konusunda uzman kişilerin makalelerinden müteşekkil. Savaşa hem savaş teknikleri hem de psikososyal açılardan yaklaşılıyor. Ayrıca Balkan Savaşları ile ilgili bazı kitapların kritikleri de yer alıyor. Makaleler yanlışlarımızı, hatalarımızı, cesur ve kompleksizce yüzümüze vuruyor. Mustafa Çalık bu çalışmayla çok değerli bir misyonu gerçekleştiriyor. Bir yönüyle yürek dağlayan bir facia, bir yönüyle de tarihimizin en utanç verici yenilgilerinden biri olan ve yeniden kendimize gelmemiz ve olan bitenin muhasebesini yapmamız için fırsat sunan Balkan Savaşları ile ilgili bir bellek, bir hafıza meydana getiriyor. Aslında bu işin çok daha önceleri bürokrasinin askeri ve sivil yetkililerince yapılması gerekirdi.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/19087/balkan-hezimetinin-muhasebesini-yaptik-mi.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.