• İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C

Bir Âkif Rüyası

Mustafa KARA

İstiklâl Marşı’nın Kabul Yıldönümü Vesilesiyle

“İstiklâl Marşımızın Bülbülü Mehmet Âkif”[1]

İsimli eserim yeniden basıldı.

Gece rüyada Mehmet Âkif’i gördüm. Ömrünün kemâl döneminde. Nûrânî bir çehre. Son kurulan hükümette bakan olmuş. Çok sevindik.  Toplumda “bu işi en iyi o yapabilir” kanaati var. Herkes memnun. O ise çok sevinmiş gibi değildi. Belli ki çok yalvarmışlar ona, ikna etmek için. O da onları kıramamış, kabul etmiş.

Yeni kurulan Kabinede, Millî Eğitim bakanı . Başbakan da Eski Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik veya Binali Yıldırım… Bakanlar Kurulu ilk toplantısını yaptı. Ertesi gün özellikle gazete aldım. Toplu fotoğrafa bakmak ve gazetenin o nüshasını saklamak için.  Âkif, başbakanın sağında ve yanında oturuyor. Eski hüznüyle ve ciddiyeti ile.O güzelim kıyafetiyle.

Benim derdim fotoğraf.

 Âkif’in çok yakınında olan tanıdık bir Bursa milletvekilini aradım buldum ve şunu teklif ettim: Bugüne kadar Âkif ve İstiklâl Marşı hakkında kitap yazmış olanları Ankara’ya davet edin, hem Âkif ile cemal cemale görüşelim, sesini duyalım, hem de toplu bir fotoğraf çektirelim, tarihî bir fotoğraf olur”  Uygun buldu. “ Ayarlamaya çalışayım, şu tebrik hay u huyu bir bitsin”  dedi ve ilave etti: Sen de tarih düşürürsün..

Eyvellah dedim.

Zuhûrata tabiyiz..

Kalktım, seher vakti tarihi düşürdüm:

Ünvanı: İslâm şâiri Mehmed Âkif

Sonra İstiklâl şâiri Mehmed Âkif

Altı cihetten bir sadâ yükseliyor:

“VE O SAFAHÂT ŞÂİRİ MEHMED  ÂKİF”  1442

*

Sonra Safahat’tan tefe’ül ettim.

Açtım, son beytinde rüya ve hülya olan şu manzume çıktı:

Âlemde edâniye müdârâdan usandım

Nâ-hak yere takdir ile gavgadan usandım

İkbâl , etek öpmekle müyesser olacakmış

Ben öyle rezilâne temennâdan usandım

Beyhûde imiş ettiğim ümmid-i terakkî

Bir şey diyemem zaten o sevdadan usandım

Allah bilir devlet-i dünyada gözüm yok

Devlet değil a şimdi bu dünyadan usandım

Nâ-merde değil, merde değil, ferde inanma

Ben herkesi hayretle temaşâdan usandım

Şeh-râh-ı sadâkatde devam etmeli derdim

Heyhât bugün işte o da’vâdan usandım

Dergâh-ı tehammülde sebât etmeyi kurdum

Allah’a bile derdimi şekvâdan usandım

Geçtim feleğin bâğ u bahar u çemeninden

Hem-râzım iken bülbül-i şeydâdan usandım

İster isen ey fecr-i emel hiç görünme

Rüya gibi her dem seni hülyadan usandım.

Nasıl?

Yorum size ait.

İsterseniz rüya yorumlamada mâhir olan dostlarınıza danışınız. Yorum konusunda bendenizden bir şey beklemeyiniz.

Diyebilirsiniz ki Âkif’in yayınladığı yedi kitapta bu şiiri aradım, bulamadım. Haklısınız. Safahat’ın şairi tarafından Safahat’a alınmayan şiirlerdendir.

Peki, bu şiiri bize kim ulaştırmış?

Onu da unutmayalım.

Rize’li Süleyman Taşçıoğlu. Bu zat, Âkif Edirne’de Baytar Müfettiş Muavini iken (1893-1894) orada kitapçı imiş. Oğlu Ali Taşçıoğlu’ndan Kaya Bilgegil Hocamız almış ve 1972 yılında yayınlamış. Yani Akif’in doğumunun 100. Yılında. Terkib-i bend yeni basılan Safahat’larda var.

*

Şimdi, Ankara’dan dört gözle davet haberi bekliyorum.

Akif’i göreceğim.

Âkif ile fotoğraf çektireceğim.

Fotoğraf…

*

[1] Bendenizin bazı eserleri  Bursa’da basılır ve dağıtılır.

Bu yazı toplam 122 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim