Ey/ Çağlar boyunca dost ve bir kaldıklarımız/ Deniz dalgaları döğerse nasıl/ Ölü ve kaygısız kıyıları
Öylece kıyınıza vurduk gövdemizi / Sularını yara yara Akdeniz’in
Osman Sarı
Suriye iç savaşı yaklaşık 11 yıldan beri tüm dünyanın gözü önünde en acımasız şartlarda devam ediyor. ‘Vesayet savaşları’ olarak literatüre giren bu savaşta tarafların kimin için, kim adına savaştığı, ne yapmak istediği tam olarak bilinemez durumda. Son yıllarda bu savaştan en çok etkilenen ülkelerin başında gelen Türkiye, 5 milyonu aşan mülteci akınını kontrol etmek ve sınırlarında kurulması muhtemel bir PKK devletini durdurmak için Fırat Kalkanı Harekatı ile sınır hattı boyunca İdlib’e kadar Azez-Cerablus bölgesini, 15 km derinliğinde bir bölgeyi güvenli bölge olarak korumaya aldı. Bu bölgeye yerleşen Suriyeli mültecilere de başta güvenlik olmak üzere barınma, beslenme, eğitim ve sağlık hizmeti vermeye çalışıyor.
5-6 Mart 2022 tarihlerinde sağlık taraması için Gönüllüler-Kutupyıldızı-Dosteller ekibi olarak TİKA ve Diyanet Vakfı iş birliği ile Azez’de bulunan çadır kentlerde sağlık çalışması-poliklinik ilaç ve tedavi hizmetleri yapmaya gittik. İstanbul’dan 15 kişilik gönüllü sağlık ekibi olarak önce uçakla Gaziantep’e indik, sonra Kilis’te konaklayacağımız otele geçtik.
Daha önce birkaç defa Hatay-Reyhanlı bölgesinden İdlib yakınlarına kadar çadır kentlere gitmiştim. Bu defa Kilis-Öncüpınar sınırından Fırat Kalkanı bölgesinden Azez’e doğru gidecektik. Cumartesi sabah 8.45’te kaldığımız otelden Kilis- Öncüpınar sınır kapısına hareket ettik. Sınır kapısının her iki tarafında bulunan Diyanet Vakfı’nın irtibat ve destek merkezlerinde araçları değiştirerek sınır kontrolleri ve resmi işlemleri yaptırarak Türkiye sınırı-tampon bölge-Suriye sınırına geçiyoruz. Suriye sınırından 15 km içeriye Azez şehrine kadar Fırat Kalkanı harekatının yapıldığı bölge.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.