Büyük sanatkârların ilkelerinin peşinde
Düşünmeye ve sorular sormaya başladığı ilk dönemlerde, geleneğimizin yapı taşları olan Itri, Dede Efendi, MimarSinan, Fuzuli gibi büyük sanatkârlarla, sahici bir ilişki kurmadan hamasi nutuklarla ilişkilerini sürdürenlerin tavrına karşılık, sahici bir ilişkinin peşine düşen Beşir Ayvazoğlu; Aşk Estetiği’nin, büyük sanatkârları yönlendiren ilkeleri keşfetme çabasının ürünü olduğunu dile getiriyor.
Bu arayışının ilk ürünü olan, “İslam Sanatlarında Gerçekliğin Kavranışı” makalesinin İsmail Kara’nın zorlamasıyla Hareket Dergisi’nde yayımlanması ve ardından gelen tepkilerin sağladığı motivasyon Aşk Estetiği’ni var etmiş. Yazdığı makaleyi geliştiren Ayvazoğlu, çalışmasını 1982 yılında Aşk Estetiği adıyla kitaplaştırmış.
Çok güzel tepkiler almış
Kitabın yayımından itibaren sağdan ve soldan birçok tepki almış. Özellikle Dr. Selçuk Mülayim’in kitaba dair yazısının kendisini çok sevindirdiğini söyleyen Ayvazoğlu, ayrıca Ergun Göze, Mustafa Kutlu,Saadeddin Elibol, Halil Kaleli, Namık Kemal Zeybek, Abdullah Çalışkan’ın yazdıklarını ise değerli bulduğunu ekliyor. Kitap sinemacılara -ki özellikle Ayşe Şasa, Yeşilçam Günlüğü’nde, yerli sinema bahsinde Aşk Estetiği’ne çok sık göndermelerde bulunur- ilham vermiş, ressamErol Akyavaş, sanat anlayışını bu kitap üzerinden temellendirmiş.
Başka kitaplara misafir bir kitap
Beşir Ayvazoğlu’nun, 1980’lerin sonlarında gelenek ve modernizm ekseninde yazdığı metni, yayımcısının isteği ile “İslam Estetiği ve İnsan” adıyla kitaplaştırılmış. Bu kitabın birinci kısmı olan “Gelenek” bahsi ise, Aşk Estetiği’nden müteşekkilmiş. Adını beğenmediği ve içine sinmeyen bu çalışmanın ikinci baskısının yapılmasına izin vermediğini ifade eden Ayvazoğlu, sonraki süreçte Aşk Estetiği’nin özet haliyle tekrar yayımlanıpMakedonca ve Arnavutça’ya çevrildiğini dile getiriyor. Son olarak Aşk Estetiği, “Geleneğin Direnişi” kitabının bir bölümü olarak raflarda yerini almış. Toplamda kaç baskı yaptığını bilmediğini ifade eden Ayvazoğlu, elindeki son baskının 1999 tarihli olduğunu ifade ediyor. Her yayınevi değişikliğinde kitaplarını gözden geçirdiğini ifade eden Beşir Ayvazoğlu, Aşk Estetiği konusunda buna cesaret edemediğini ekliyor.
İslam sanatlarına yaklaşımında ideolojik bir bakıştan ziyade, estetik ilkelerin keşfinin peşinde olan Ayvazoğlu, bu derdini paylaşan değerli insanları da anmadan geçmiyor giriş yazısında. Titus Bruchardt (Art of İslam), Turan Koç(İslam Estetiği), Yalçın Çetinkaya (İhvan-ı Safa’da Müzik Düşüncesi), Özgür Taburoğlu (Dünyevi ve Kutsal), Ayşe Taşkent (Güzelin Peşinde), Aydın Işık (Din ve Estetik) bu isimlerden bazıları.
Yazarın cesareti okurun şansı
Kitaptan kitaba göç eden Aşk Estetiği’nin, sadece birkaç ilave ile ilk halinin elimizde olması gerçekten sevindirici. Beşir Ayvazoğlu kitabı, değindiğimiz süreçte yeniden ele almaya cesaret edemese de, kitabın yazımına kendi ifadesi ile cahil cesareti ile cüret etmiş olması, biz okurlar için bir şans. İlk kitaplarını istenmeyen evlat gibi ret eden yazarlara karşın, ilk eseri kendisini zorla kabul ettiren bir yazara ve kitabına dair bu efsanenin varlığından haberdar olmak ise başka bir ayrıcalık.
Serdar Arslan yazdı
www.dunyabizim.com































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.