• İstanbul 19 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 23 °C
  • Konya 18 °C
  • Sakarya 19 °C
  • Şanlıurfa 26 °C
  • Trabzon 17 °C
  • Gaziantep 25 °C
  • Bolu 16 °C
  • Bursa 18 °C

Çekilen acılar bir daha yaşanmasın

Çekilen acılar bir daha yaşanmasın
Lozan Mübadilleri Vakfı genel sekreteri Sefer Güvenç, Türk – Yunan Nüfus Mübadelesi, çekilen sıkıntılar, mübadelenin içeriği ve mübadil kuşaklarının durumu ile ilgili Yusuf Sami Kamadan'ın sorularını cevaplandırdı..

Kuzey Yunanistan Yer Adları Atlası” adlı oldukça önemli de bir eserin sahibi olan Lozan Mübadilleri Vakfı genel sekreteri Sefer Güvenç ile; 1923 yılında başlayıp 1930’lara kadar uzanan “Türk – Yunan Nüfus Mübadelesi”yle alakalı; mübadelenin içeriği, çekilen sıkıntılar, mübadil kuşaklarının durumu ile mübadele kapsamına girmeyen Batı Trakya Müslümanlarının mevcut problemleri gibi birçok mesele üzerine konuştuk.

Türk – Yunan nüfus mübadelesinin ne anlama geldiğinden ve neyi kapsadığından bahseder misiniz?

Efendim, mübadele değişim demektir bugünkü tabiriyle. Daha fazla iktisadi bir terim olarak kullanılan bir kelimedir. Bir malın eşdeğer bir diğer malla değiş tokuş edilmesi anlamına gelir. Fakat mübadele son zamanlarda uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde halkların değiştirilmesi anlamında kullanılmıştır. Özellikle 20. yüzyıl başlarında homojen ulus devletlerin kuruluş sürecinde farklı dinden, farklı etnisiteden olan insanlar, sınırdaş ülkelerdeki aynı dinden, aynı etnisiteden olan insanlarla değiş tokuş edilmiştir. Tabi bu sırada gayrimenkul malların da değişimi söz konusudur.

Bizler ise mübadele deyince Türk – Yunan nüfus mübadelesini anlıyoruz. Türk – Yunan nüfus mübadelesi 30 Ocak 1923 tarihinde, Türkiye ve Yunanistan arasında yapılan bir antlaşmadır. Bu antlaşma ile Yunanistan’da yaşayan Müslümanlar zorunlu olarak Türkiye’ye, Türkiye’de yaşayan Rum Ortodokslar ise zorunlu olarak Yunanistan’a gönderilmişlerdir. Mübadeleyi diğer göçlerden ayıran en önemli sebeplerden bir tanesi uluslararası bir antlaşmaya bağlı olarak yapılması ve bu antlaşmanın zorunlu olmasıydı. Yani insanların “Ben gitmiyorum, böyle bir şey istemiyorum” deme durumları kesinlikle yoktu. Mutlaka gidilecekti.

Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/19185/cekilen-acilar-bir-daha-yasanmasin.html

Bu haber toplam 1012 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim