Şiirimize, poetik yaklaşımlar ve bu yaklaşımların sonuçları üzerine kafa yoran şairlerimizden Celal Fedai, şiirle hem şair oluşuyla hem de bir edebiyatçı olarak ilgilenmiş ve bu uğraşlarını da kitap halinde bastırıp okurlarına ulaştırmıştır. 2013 başında Prensesleri Geri Çağırın adlı altıncı şiir kitabını Hece Yayınları arasında yayınlamış, şiirle olan bağının inceliklerini yarım düzineyi bulan eserleriyle pekiştirmiştir.
Kitabın ilk bölümü beş şiirden oluşuyor ve bu beş şiirin üçü oldukça uzun şiirler. Yer yer bu uzun şiirlerde kopukluklar hissediliyor. Kelimeler ve bölümler arası bir iletişimsizlik söz konusu. Bunun tamamen şiirlerin uzunluğundan kaynaklandığını düşünüyorum. Kitaba ismi verilen şiir ve turistlerin tuhaflıklarının konu edildiği şiirler ise daha kısa, daha sıcak ve açık şiirler.
Yaşamaya müsait bir yer ve zaman bulamamak
“Prensesleri Geri Çağırın” şiirinde rahatsızlıklarını dile getiren şair, prensese özlemle aşksızlıktan, sevgisizlikten, güvensizlikten yakınıyor. Onun geçmişe olan özlemi romantiklerin özlemi gibi değil. Yaşamaya müsait bir yer ve zaman bulamamaktan:
Şu sürülen dem, dem midir yeryüzünde
Kahramanları geri çağırın.
“Gördüm Görmez Olaydım” şiirinde enteresan isimleri bir araya getiren şair, isimlere ve tarihlere göndermeler yapıyor. Bu isimlerden hayatta olanları da var üstelik. Şiiri iyi ifade edebilmenin, sarsıcı cümlelerle bu ifade edişi güçlendirebilmenin iyi bir örneği bu şiir. Bazı bölümlerinde sevimsiz kelime ve söz öbekleri olsa da –ki çok az var- iyi bir şiir okuyoruz Celal Fedai’nin kaleminden.
Yazının devamı için:http://www.dunyabizim.com/index.php?aType=haber&ArticleID=14835&q=celal+fedai































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.