CHP’nin Genel Başkanı “Partimizin hatâları oldu; helâlleşme yolculuğuna çıkma kararı aldım” demiş. Helâlleşme asil bir düşünce, asil bir niyet…
Fakat milletin bedduasını almış, bin yıllık dinî müesseselerine ve medeniyet değerlerine kastetmiş CHP doksan yıllık sabıkasıyla helâlleşmeyi hak edecek bir siyasî kuruluş değildir.
CHP’lilerin helâlleşme niyeti sahih değildir
Keza bu sabıkalı partinin genel başkanının da helâlleşme şartlarını haiz bir insan olmadığı herkesin malûmudur ve helâlleşme niyetinin sahih olduğu şüphelidir. Helâlleşmenin şartları var. Helâlleşmeden önce abdest alıp namaz kılması gerek. Doğan Büyük Türkçe Sözlük’e göre “helâlleşmenin” mânası “Karşılıklı olarak haklarını helâl etmek, helâllik almak. (s.734) mânasındadır. Âlimlere göre, helâllik insanların birbirleri üzerindeki haklarını karşılıklı olarak helâl etmeleri; o hakkı bir diğerine bağışlamaları, haktan vazgeçmiş olduklarını bildirme isteğidir. Helâlleşmeden sonra kulun hakkı ortadan kalkmakla birlikte, helâllik dilemeğe yol açan fiil helâl hale gelmiş olmaz. Yâni ortada bir haramı helâl haline getirme durumu yoktur. Sadece kişinin kendine yapılan haksız bir fiilden dolayı kendi hakkından vazgeçmesidir. Helâlleşmeyle zâlim, mazlumdan üzerindeki hakkı bağışlamasını dilemiş olur. Allah'ın haram kıldığı şeyden hâsıl olan günahı bir kimsenin helâl kılması mümkün değildir.
CHP’nin milletle kalbî ve fikrî hiçbir bağı yok
Altı Ok Partisi sun’i oksijenle yaşatılmaya çalışılıyor. Doksan yıldır millete hasım olan bu gayr-ı millî siyasî partinin zeval vakti geldi artık. Millet nezdinde hiçbir itibarı bulunmayan, milletle kalbî ve fikrî hiçbir bağı olmayan Atatürkçü Cumhuriyet oligarşisinin, ulusalcıların, modernlerin ve laikçilerin partisi CHP’nin iflâh olması mümkün değil. CHP evin nâmahremi sayılan yabancı bir insan gibidir. Sûret-i haktan görünse de inanmayın. Üstünden su aksa elli sene CHP temizlenmez.
CHP’nin kötü rûhundan arınmaya niyet ettim Yârabbi!
Türkiye’nin binyıllık İslâmlaşmış millet değerlerini “redd-i miras” eden CHP’nin yetkilileri mazlum ve mazrur Türk milletinden özür dileyen bir beyannâme yayınlayıp çekilmek... Vakit geçmeden, fosilleşen CHP’nin ve Kemalizm’in kötü rûhundan arınmaya niyet ettim Yârabbi deyip, aşağıda numunesini verdiğimiz “Milletten Özür Diliyoruz” başlıklı beyannâmeyi okuyup evlerine dönerlerse hayırlarına olur:
“1923’den bugüne Müslüman Türk milletinin ve milletin diğer unsurlarının Cumhuriyeti olmadığımızı, bu tarihten itibaren kültür ve eğitim gibi her sahada yaptıklarımızın Batılılaştırma politikası olduğunu, dayattığımız laikçi Türkiye modelinin zulüm rejimine dönüştüğünü, bin yıllık İslâm medeniyetine uymayan inkılâplar yaptığımızı, nice suçsuz insanları laik rejim adına idam sehpalarına yolladığımızı, Kur’ân-ı Kerimleri toplayıp yaktırdığımızı ve tepelettirdiğimizi, vatandaşları jandarma eliyle dövdürüp ailesinin gözü önünde hakaret ettirdiğimizi, zorla şapka giydirdiğimizi, câmileri depo yaptırdığımızı, Türkçe ezan okutturduğumuzu, işgalci kuvvetler gibi davrandığımızı, millî hâkimiyet hakkını çiğnediğimizi, dîn-i İslâm ve vatan-ı İslâmiyye gayesiyle İstiklâl Harbi’ne katılan millete Atatürkçü Cumhuriyet ilkeleri adına sosyal hayatta ve kamu kurumlarında nice zulümler yaparak izzetini ve haysiyetini ayaklar altına aldığımızı, İlk Meclis’te verdiğimiz sözlere ihanet ettiğimizi ve milleti aldattığımızı itiraf ediyor, 1925 ile 1950 arası ve 27 Mayıs 1960 ve sonrasındaki darbeler vasıtasıyla yaptığımız her türlü fiil ve zorbalığımızdan dolayı Türk milletinden ve milletin diğer unsurlarından özür diliyor, doksan yıllık zulmümüzle yaptığımız siyasetten çekiliyor ve CHP’yi kapatıyoruz.” Partilerini kapattıktan sonra CHP’liler son günlerini nedamet gösterip, af ve mağfiret dileyerek yaşamalı. Belki bu gayret sâyesinde millet tarafından “Vah zavallılar! Din ü millete çok kötülükler ettiler, zulüm ve harama bulaştılar, fakat nâdim oldular, tövbe ettiler… Allah taksiratlarını affetsin…” sözlerine mazhar olabilirler.
CHP’nin iflâh olmayacağına dair cürümleri
CHP’nin niçin iflah olmayacağına dair vesikalarla tesbit ve tescil edilen cürüm ve fiiller o kadar çok ki saymakla bitmez. İnkılâplar adı altında Kemalist CHP’nin kurucu elit ve siyasetçilerine ait şenaat ihtiva eden sözlü ve fiilî cürümlerden birkaçı: Câmilerin CHP’nin ocağı yapılması Bazı minarelerin tepesine altı ok arması asılmasıBazı mescid ve dergâhların meyhâneye çevrilmesi Tek Parti Dönemi’nde satılan câmilerin Kemalist oligarkların içkili balolar düzenlediği Ankara Palas’a harcanması “Dinî neşriyata taraftar değiliz” “Mekkeli yobaz” (Hz. Peygamberimiz s.a.v. kastediliyor) “Muhammed isminden ve Kur’ân’ın kurallarından hoşlanmıyorum” “İslâmiyet denince aklıma çorap kokusu gelir”
“Dinî hayatta artma olduğunu, tedbir alınması gerek” “Beş vakit namaz yoktur” “İslâm ondört asırlık sakat inançdır” “Ebediyyen çöken İslâm dinidir, artık âyet ve hadis saymakta mâna yoktur” “İslâm’la mahvoluruz…” “İslâm kültürü asla bizim öz kültürümüz değildir” “Âyetler bizi alâkadar etmez” “Allah, gerçekte yok” “Bizim kanunumuz varken Kur’ân’a mı bakacağız?” “Başörtüsü Sümerlerde fahişeler takardı” “Başörtülülerin yanımızdan geçişlerini hazmedemiyorum” “Çocuklarımızın sıra üstünde namaz kılmasını değil, bale yapmasını istiyoruz” (Cemil Koçak, Tek Parti Döneminde Muhalif Sesler).
Umumi efkâr vicdanına danışsın; cemaziyelevveli böylesine karanlık ve millet düşmanlığıyla dolu olan CHP’nin helâlleşme niyeti sahih olur mu? (ilbeyali@hotmail.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.