• İstanbul 15 °C
  • Ankara 22 °C

CHP ve Kemalizm millî varlığımıza vurulan zincirdir

Ahmet Doğan İLBEY

Edremit ilçesinde CHP’li Belediye ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Şubesince Edremit’in düşman işgalinden kurtuluş yıl dönümünde yapılan gösteride bir kadın önce siyah çarşafla örtülüp zincire bağlanır, sonra zincire vurulmuş çarşaflı kadının etrafında dönen efe kıyafetli erkekler kadını zincirlerinden ve çarşafından kurtarırlar. Ortaya seküler kıyafetiyle “asrî” yâni dekolte bir kadın çıkar. CHP ve yandaşı Atatürkçü derneklerden başka ne beklenirdi? CHP ilk günden bu yana böyledir.

Değişmez kötü huyları vardır CHP’nin

Tehlike geçmediği için daha önce yazdıklarımızı bir daha yazalım.  Değişmez kötü huyları vardır Chp’nin. Üstünden su aksa elli sene CHP temizlenmez. Müslüman Türk milletinin ve kadınının şahsına yapılan hakaret dolu bu şenî gösteriyle verilen mesaj şudur: Kemalist, yâni Atatürkçü Cumhuriyetin kıyafet devrimi ihlâl ediliyor. Örümcekli kafaya sahip tesettürlü mürteci kitle Türkiye’ye hâkim olmaktadır. Kemalist, çağdaş ve laik Türkiye yeniden Ortaçağ karanlığına götürülüyor…

Bu iğrenç hâdiseden dolayı daha önce söylediklerimizi bir daha söyleyelim. CHP’nin Cemaziyelevveli karanlık. Altıokçuluk ve Atatürkçülük idrakimize vurulan bir zincirdir. Lâdinî ve pozitivist bir mağaradır. Millet ve devlet kimliğimizi bu mağaranın kavramlarıyla anlamaya çalışanlar Atatürkçülük ve CHP zinciriyle zincirlenmiş ideolojik kölelerdir.

Beyinlerinden Kemalizm’e zincirlenmiş güruh

Beyinlerinden Kemalizm’e zincirlenmiş bu güruha göre CHP Çağdaş ve muasır Türkiye Cumhuriyetinin temelidir. Millet karşıtı bu partiye göre “Devlet idaresi câhil ve gerici halkın tercihlerine bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir.”  Oysa CHP demek, kıtlık, karne, yokluk, baskı, zulüm, îmamsızlık, ezansızlık demektir. Cebren ve hile ile iktidar olduğu yıllarda ezan, hac ve Kur’ân eğitimi yasaklanmış, câmilerin bir kısmı yıktırılıp, bazıları kiraya verilmiş ve CHP binası olarak kullanılmış.

“CHP Ahlâkla mücadele partisidir”

Gazetelere “Dinden bahsetmeyin?” şeklinde tâlimat gönderen CHP’nin 1934 yılında mekteplerde okuttuğu  “Tarih II” adlı ders kitabında “Muhammed'in düşüncelerinin toplu olduğu kitaba Kur’ân denir?” tarzında dîni inkâr fikrini aşılamaya çalıştığını en az iki kuşak biliyor. Necip Fâzıl’a göre “CHP âdeta ahlâk ile mücadele partisidir. CHP bir parti değil, Türk’e dinini, dilini ve özünü kaybettirmeye memur, bir katliam partisidir” (Rapor-10, s. 47)  “C.H.P. bir parti değildir; Haçlı dünyasıyla anlaşmış olarak Türkün ruh kökünü kurutmaya memur bir ocaktır.” (Çerçeve 4)

CHP: “Dinî hayatta artma var, tedbir alınması gerek”

1930’lı yıllarda CHP’nin iki numaralı zorbası Recep Peker bir tamim çıkararak Müslümanların dinî hayatında artma olduğunu, bu faaliyetlere karşı tedbir alınması gerektiğini belirtir: “Geçen Ramazan ve bayramda Arapça ezan okumak, sâlâ vermek, tekbir almak… gibi geri hareketlerin geçen senelere nispetle daha çok olduğu… anlaşılmıştır. 6 Haziran 935 tarihli ve 510 numaralı genelge ile de bildirdiğim gibi yurtta inkılâbı ve ileri gidişi koruma ve yayma ödevini üstüne alan, bu gibi devrim ve durumu müteessir edecek geri hareketlere karşı çok yakından ilgili ve duygulu olması icap eden partimizin bu hareketlere karşı duygulu bulunarak, hükümetle el ve işbirliği yapmalarını, alacakları haberleri vakit geçmeden hükümete bildirmelerini bu vesile ile bir kere daha tekrarlamayı değerli bulurum” (Cemil Koçak, Tek Parti Döneminde Muhalif Sesler).

Recep Peker ki, “Gerçek kutsalın din değil Cumhuriyet inkilâbı olduğunu, laiklik politikasının temelinin dinden bahsetmemenin oluşturduğunu, Atatürk’ün Büyük Nutuk’unun Türk’ün yeni mukaddes kitabı, Halkevleri’nin de bu inancın mabedleri olduğunu” söyleyen pozitivist bir zorbadır.

“İslâmiyet denince aklıma çorap kokusu gelir”                                                                                                                               

“İslâmiyet denince aklıma çorap kokusu gelir.” Bir Hıristiyan’ın dahi kolayca söyleyemeyeceği bu alçakça sözün sahibi, M. Kemal’in yakın arkadaşlarından ve uzun müddet milletvekilliği yaptığı Chp`nin ideologlarından Falih Rıfkı Atay’dır.

CHP’li Sevük: “Beş vakit namaz yoktur”

Zulüm yılları olan Tek Parti Dönemi’nde hem Chp milletvekilliği, hem Atatürkçü rejimin gazetesi Cumhuriyet`te yazarlık yapan İsmail Habib Sevük’e ait şu cümleler pozitivist Chp’nin zihniyet genini gösteriyor: “Namaz Mekke devrinde yoktur. Mekke âyetlerinde ibadetten müphem bahsedilirdi, bu da sırf Muhammed’e tevcih edilmişti. Müminlere değil. Namaz müminlere Medine`de teşmil edildi. O da üç vakitte; fecirde, grupta, geceleyin. Beş vakit namaz Muhammed İslâmlığında katiyen yoktur.”

CHP’ye göre “İslâm ondört asırlık sakat inançtır”

“Devlet idaresindeki kaba sofuların elindeki dine kutsallık tanımak, bana göre Afrika zencilerinin çömlek ve taş parçalarına tapmalarından fazla bir anlam ifade etmez. Birinci olayla ikinci olay arasındaki fark, ilki kuruntuya dayanan bir inanç, ikincisi de bir toprak parçasına güvenmekten ibarettir. Türk medenî Kanunu yürürlüğe girdiği gün, milletimiz on dört asırdır kendini çeviren sakat ve karışık inançlardan kurtulmuş olacaktır” sözlerini Kemalist Cumhuriyet’in vesayetindeki sözde Millet Meclisi’nin kürsüsünden defalarca dillendiren meşhur(!) zorbalardan Chp`li Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’tur.

Ladinî anayasanın tepeden inme yapıldığı 1930’lı yıllarda, “Teşkilât-ı Esâsiyemizde din apaçık yazılmalıdır” diyen Bozkurt, Chp’li Tevfik Rüştü Aras’ın, “Hangi kanaati haykıracak, hangi dini yazdıracaksın? Hıristiyanlığı mı?” sorusuna “Evet Hıristiyanlığı… Çünkü İslâmlık terakkiye mânidir. Bu dinle yürünmez, mahvoluruz ve bize de kimse ehemmiyet vermez” diyor.

“Artık âyet ve hadis saymakta mâna yok”

Devrin CHP milletvekillerinden Mehmet Şeref, Chp’nin vesayetine alınan Meclis kürsüsünde “Laik Medenî Kanun” başlığında İslâm’ı kötülüyor, “İslâm`ın çöktüğünü” anlatıyordu: “Yıkılan ve ebediyen çöken Arap-Acem dinî ve tasavvufî tahakkümdür. Giden, kaynağı dinî ve ilâhî olan hukuktur. Artık, karşısındakini ilzam için ‘âyet ve hadis’ saymakta mânâ yok...”

CHP’li Celal Nuri İleri: “İslâm’la mahvoluruz…”

“İnsan hayvandan ayrılınca bir nevi maymun ailesiydi. İlk atalarımız şüphesiz ormanların içinde sürü hâlinde serseriyâne dolaşıyorlardı. (…) İslâm’la mahvoluruz” diyen, Yunan medeniyetine geçilmesini savunan ve Chp’den beş dönem milletvekili olan müfrit Kemalist Batıcı Celal Nuri İleri’nin adı geçen partideki tesirlerinin bugün devam etmediğini söyleyebilir miyiz?

CHP’li ilahiyatçı Günaltay: “Âyetler bizi alâkadar etmez”

“Bu milletin kafasından din fikrini sökmek için bize daha otuz sene lâzım. Komünizm ve din zehirlerinin tesirine karşı demokrasiye aykırı sayılabilecek kanunlar var. Ancak bunların zarurî bir tedbir olarak yaşaması lâzım. Şeriat kaidelerinin mahiyeti o zamanki mahallî şartların icabının yerine getirilmesinden ibarettir. Bu kaideler bin küsur yıl sonra başka muhit şartları içinde yaşayan milletlerin hayatına esas olamaz. Peygamberin Medine’de koyduğu âyetler devletçiliğe aittir, bizi alâkadar etmez” sözleri kime ait olabilir?                                                                                                                   

Pozitivizm kokan bu ifadeler, Tek Parti Dönemi Chp devletinin İstanbul İl Başkanlığını, milletvekilliğini ve Başbakanlığını yapan sözde Dinler Tarihi ve İslâm Felsefesi okutan Şemsettin Günaltay’ındır.

CHP’ li Kılıçzâde Hakkı: “Allah, gerçekte yok”

Azılı materyalist ve Chp’li Celal Nuri İleri’nin İleri gazetesinde yazı yazan, Chp’den milletvekili olan Kılıçzâde Hakkı’nın, Hz. Peygamberimiz (s.a.v.)’e ettiği alçakça hakaretleri milletimiz kıyamete kadar unutmayacaktır:  “Onun Allah’ı sadece zor zamanların kurtarıcısıydı, üstelik ‘sanı’ydı da. Allah’ın varlığına iman etmek, o gerçekte var olduğu için değil, bizim sıkıntı içinde olduğumuz zamanlarda moralimiz yükseltmek için gereklidir.”

Azılı CHP’li Vedat Nedim Tör: “Dinî neşriyata taraftar değiliz”

CHP’nin ideologlarından ve devrin Matbuat Umum Müdürü Vedat Nedim Tör, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Şevket Süreyya Aydemir`le birlikte partisine uygun tamimler çıkaran lâ-İslâmî bir aşırı solcudur. Onun tamimlerinden birkaç satır, Chp’nin nasıl bir zihniyet genine sahip olduğunu göstermeye yeter: “Biz her ne şekil ve sûrette olursa olsun memleket dâhilinde dinî neşriyat yapılarak dinî bir atmosfer yaratılmasına ve gençlik için dinî bir zihniyet fideliği vücuda getirilmesine taraftar değiliz.”

Peygamberimize “Mekkeli yobaz”  diyen Chp’li

Altı dönem Chp’den milletvekilliği yapan ve Türkiye’ye hıristiyan Avrupa’dan damızlık erkek getirilmesini teklif eden azılı dinsiz Abdullah Cevdet ‘in İslâm’a yüzlerce hakaretlerinden biri olan, Hz. Peygamberimiz (s.av.)’e “Mekkeli Yobaz” dediğini unutmamalı bu millet.

CHP’li başkan: “Atatürk varken peygambere ne gerek var”

Chp Denizli İl Başkanı’nın “Atatürk gibi bir lider varken peygamber gibi lider bekliyorlar, Atatürk varken peygambere ne gerek var” sözü, Altı Ok Cumhuriyet genlerinin sürdüğünün açık işâretidir. (1 Mayıs 2008 gazeteleri)

CHP’li Ali Topuz’un: “İslâm kültürü asla bizim öz kültürümüz değildir. Türkiye Cumhuriyetinin kültürel değerleri Türklük temellerine kuruludur. Bu da Anadolu kültürüdür…”  düşüncesi Chp’de elan devam ediyor.” (24.12.2003 gazeteleri)

“Başörtüsünü Sümerlerde fahişeler takardı”

“Başörtüsünü Sümerlerde fahişeler takardı. Örtünmek kadını aşağılayan, eşitsizleştiren bir olgudur. Başörtülü kadınlar atın örtülerinizi özgürleşin?” diyen Chp mebusu Canan Arıtman’ın şenaat kokan sözleri Müslüman Türkiye’ye yapılmış en ağır hakaretlerden sadece biridir (19 Ocak 2008 gazeteleri).

“Muhammed isminden hoşlanmadığını” söyleyen CHP’li

“Muhammed isminden ve Kur’an’ın kurallarından hoşlanmadığını” söyleyen Kemalist Chp yandaşı “Çağdaş Yaşamcı” Saylan’ın, “Çocuklarımızın sıra üstünde namaz kılmasını değil, bale yapmasını istiyoruz ve türbanlı öğrenci üniversitede okuyamaz” sözlerini bu ülkede hâlâ dillendiren Chp’nin zararlı genleri devam ediyor. 

“Başörtülülerin yanımızdan geçişlerini hazmedemiyorum”

Chp yanlısı Kemalist Üniversiteli Kadınlar Derneği'nin düzenlediği “Önder Kadınlarımız” toplantısındaki konuşmalar Chp geninin değişmediğini gösteriyor: “Ezan!.. Hadi, ezan.. Ama, bir de 11 civarında Kur’an okumaya başlıyorlar... Ve her gün... Türban için başa bağlanan... O, Kur’an’da adı geçmeyen baş sargısı için beyaz çarşaf giyiyor ve ortaya çıkıyorlar. Bu ne utanmazlıktır arkadaşlar, çok üzüldüm... O, kafalarına pırıl pırıl saten başörtülerini takınıp, başlarını dik bir şekilde yanımızdan geçişlerini hazmedemiyorum” (19 Nisan 2008 gazeteleri).                                                                                                    90 yıldır Müslümanlara sataşan CHP iflah olur mu?

Chp’li mebusların, kamu görevlilerine başörtüsü serbestliği sağlayan kanunun iptal edilmesi için Danıştay’a başvurması, Chp’li atalarından sürüp gelen genlerini muhafaza ettiklerini gösteriyor ve İslâmî değerlere düşmanlıkları ideolojik ırsîyet olarak devam ediyor. Sizce doksan yıldır işi gücü Müslümanlara sataşmak olan Chp iflah olur mu?(ilbeyali@hotmail.com)

Bu yazı toplam 152 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim