Sayıları giderek artıyordu ölenlerin. Bir korku filmini yeniden seyrediyor hissine kapıldım. Yaşı kırkın üstünde olanlar Türkiye’nin kardeş ölümlerini yaşadığı yılların kahreden seslerini hatırlıyor. Nihai aşamasına ulaşsın diye çabaladığımız, senelerce yazıp çizdiğimiz, konuştuğumuz, kendi çapımızda özverilerle kucakladığımız barış süreci bu denli kolayca göz ardı edilir bir nahiflikte mi ele alınıyormuş? Kobani üzerinden keskinleştirilen bir yeni düzenin bedelini bölge olarak ödemeye hüküm giymiş gibiyiz.
Son birkaç gün içinde medya ve toplu taşıma araçlarından edindiğim izlenim bu: Barışı bu bölge insanına çok gören, savaşın muharipliğine meraklı, çözümü her tür silahların çekilmesinden bekleyen ne çok insan varmış. Siyasî konularda kendisi gibi düşünmeyen kesimlerden duyulan nefreti, onları sürüleştiremiyorsa imha noktasınavardırmaya teşne ne çok tahakküm heveslisi pusuda bekliyormuş meğer!
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/yazar/cihan-aktas/19912/hepimizin-buyuk-resmi































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.