Geçen hafta sonu İstanbul-Trabzon arasında gidip gelirken senelerce gece ışıklarını görerek yakınlarından geçtiğim şehirde “Müslüman Kimliği ve Dünyevileşme” başlığını taşıyan bir sempozyuma katıldım. İki gün boyunca dünyevileşme çeşitli açılardan konuşuldu Çorum’da. Sunumlarda öne çıkan soru ise dünyevileşmenin hangi açılardan olumsuz veya makbul olduğuydu. İslamcıların siyasal iktidarına sahne olan yıllarda somutlaşan iktidar alanı sahneleri, “İslamcılar dünyevileşiyor” şeklinde ve genellikle olumsuz anlamında kullanılıyor. Beri taraftan siyaseti sorumluluk ister istemez dünyayla ilgili çoğu zaman denetimden çıkma riskini haiz bir dünyevileşme içermez mi?
Sempozyumun 2. oturumunda Vicdan Tekin’in ifade ettiği gibi, bu aslında insanın yeryüzü hayatı kadar eski bir mesele. Kabil, dünyevileşmenin olumsuz protipi değil mi?
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/yazar/cihan-aktas/19934/yetmisinde-bile-zeytin-dikebilmenin-sebepleri































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.