Kenan Toprak
Afrika’da dil değişimindeki temel belirleyici faktör, hedef dilin kullanımından elde edilecek yararlar. Özellikle ekonomik faydalar. Bu nedenle gittikçe daha fazla sayıda Afrikalı, Çin’in sanayi ve ticaretinin gözle görülür varlığı karşısında, gelecekte kalkınma fırsatları aramak için Çince öğrenmek istiyor. Sonuç olarak Afrikalılar yine kendi dillerini değil, bir başka yabancı dili öğrenmeye devam ediyor.
Yumuşak güç, uluslararası ilişkilerde kültürel boyutu anlamlandırma konusunda önemli bir kavram. Yumuşak güç kullanımı ve etkisi artıkça, kültürel diplomasiye yatırım yapan ülkelerin sayısı da artmaktadır. Birçok ülke yumuşak güç kavramını “kültürel emperyalizm” stratejisi olarak görüp, özellikle ilgilendiği ülkenin değerlerini, dilini, inançlarını ve fikirlerini şekillendirmek için kullanmaktadır. Bu stratejiyi, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında Afrika’da nüfuzunu artırmak isteyenBatı emperyal hegemonyası“British Council” ve “Alliance Française” gibi kültürel kurumlar aracılığıyla uygulamıştır.
Afrika kıtasında modern eğitim daima dış güçler tarafından şekillendirilmiştir. Dekolonizasyondan sonra bile, Afrikalı gençler, Batı’nın egemen olduğu küreselleşmenin sürekliliğini sağladığı bir trend olan, yabancı Avrupa-Amerikan paradigmalarını izleyen sistemlerde eğitim almaya devam etti. Birçok Afrika ülkesinde eğitim dili çoğunlukla küresel ticaret ve eski sömürgeci güçlere ait diller olan Fransızca ve İngilizce’dir. 2000’den fazla olan Afrika dilleri ise genellikle ekonomik ilerlemenin önündeki engel olarak gösterilir. Bu nedenle Afrika’ya ait bir eğitim modeli geliştirilemedi, Afrika ülkeleri ‘daha iyi bir eğitim’ için hep dış dünyaya bağımlı oldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.