Hiçbir edebi metin yoktur ki yazıldığı dönemin zihniyetinden üzerine düşen payı almasın. Yazar ve şairler, devirlerinin sosyal, siyasal, askeri vb. olaylarını; dini inanışları, ideolojik tutumları ve ahlaki bakışlarına göre metinlerinde işlerler. Burada yazar ve şairlerden beklenen esas ölçüt tutarlılıktır. Günübirlik siyasi çekişmeler içinde tutum değiştiren kalemlerin kalıcı olması mümkün olmaz. Şakir Kurtulmuş, tanık olduğu acılar karşısında gözlerini kapatmamış, sesini kısmamış, erdemli ve dik bir duruş sergilemiş güçlü bir şair olarak karşımıza çıkıyor.
Afganistan, Filistin, Gazze ve Kudüs gibi yer isimleri tek başlarına dahi şairin nerede durduğunu göstermesi açısından önemli. Kaldı ki şair, bu coğrafyalarda yaşanan acıları yürekten hissettiğini ve çaresizliğine isyan ettiğini dile getiriyor.
“ortadoğulu ustanın gözleri vurdu beni
acemi avcının elindeki av gibi vurdu
mescid-i aksanın kalbi vurdu” dizeleri öksüz Mescid-i Aksa karşısındaki hüznü ifade ediyor. Bir başka şiirde şöyle sesleniyor:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.