• İstanbul 12 °C
  • Ankara 11 °C

Cumhuriyet sayesinde hamakat katsayısı ne kadar arttı?

D. Mehmet DOĞAN

Aziz Nesin’den oldum olası hazzetmezdim, toprağı bol olsun. Fakiri 12 Eylül sonrası askerî yönetime gammazlamıştı.

Tabiî basın yoluyla. Yazarlar Birliği, türkçe, ingilizce arapça antetli kâğıt bastırmıştı, yazışmalarda kullanmak için. Galiba ona da böyle bir yazı gitmiş. İngilizcesine bir itirazı olmamıştı Nesin’in. Fakat arapçasına takmıştı.

İlk Millî Kültür Şurasında karşılaştık, yıl 1982. Kürsüden malûm üslubuyla fikir hürriyeti, basın hürriyeti nutku attı, darbecilere esip savurdu. Sıra bana gelince gerekli cevapları verdim ve o muhbirlik meselesini de hatırlattım. Yerinden itiraz etti: “Sen muhbir kelimesinin manasını bile bilmezsin!” O sıralar otuzlu yaşlardayız, “o Osmanlıca bir kelime sen nereden bileceksin” manasına. Ben de “öyleyse senin anladığın dilden söyleyeyim, jurnalcisin” dedim. Çevredekiler “onun Türkçe sözlüğü var” deyince sesini kesti. 

Hazretin “Türk halkının yüzde altmışı aptaldır” dediği malûmdur. Bu istatistiki bir sonuç değil elbette. Yarıdan fazlası aptal demek istemiş olmalı. Sonra işi büyütmüş, yüzde doksanı demiş galiba.

Halkımız aptal deği,l fakat onu aptal yerine koymak, sistemli bir alışkanlık. İlk okula başladığımız yıllardan beri öğretim sistemi, çocukları bilhassa tarih konusunda aptallaştırmak için her şeyi yapıyor. Orta okulda, lisede, hatta yüksek okulda doz gittikçe artıyor. Yani tahsil artıkça cahillik artıyor.

İnkılâp tarihi dersleri sistemli aptallaştırma için yeter de artar bile. Bu kitaplarda yazılanlara gözü kapalı inanıyorsanız, ki tahkik etmek zahmetine katlanmadığınız durumda inanıyorsunuz demektir, sistemli aptallaştırmaya maruz kalmayı kabullenmiş oluyorsunuz.

Bir taraftan öğretim sistemi aptallaştırıcı bir program uyguluyor, diğer tarafından basın yayın cihazı (medya) aptallaştırma müfredatını aktüelleştiriyor. 29 Ekim, basın yayın araçlarının cumhuriyet hamasetini 24 saat bıkmaksızın yüksek sesle ilan ettiği günlerin başında geliyor. Bu 30 ekime de ister istemez taşıyor.

Dün Türkiye’nin en maruf gazetelerinden biri çok açık bir örnek verdi: Çoban Mustafa’nın torunu cumhuriyet sayesinde hâkim olmuştu!

Bu manşeti atanlar, bir dakika durup düşündüler mi acaba?

Cumhuriyetin kurucusu nasıl bir aileden geliyordu? Ali Rıza Efendi gümrük memuru ve daha sonra kereste tüccarı değil miydi? Abdülhamid harbiyesinde okuyan Mustafa Kemal padişahlık devrinde paşalığa kadar yükselmemiş miydi?

Osmanlı tarihi en alttan en yukarıya yükselen sayısız örnekle dolu değil miydi? Sırf veziriazamları, sadrazamları gözden geçirsek, yeter. En ünlülerinden Rüstem Paşa, Sokollu Mehmed Paşa, Lala Mustafa Paşa, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, Koca Ragıp Paşa, Midhat Paşa…

Cumhuriyetin faziletleri babında sayılan birçok şey şu noktaya götürür: Cumhuriyetten önce bizim bir devletimiz, medeniyetimiz, kültürümüz yoktu. Cumhuriyet ilan ettik, her şeye kavuştuk. Tarihimiz cumhuriyetle başlıyor!

Osmanlı döneminde şu yoktu, bu yoktu cumhuriyet olmasa biz yoktuk! Kul, köleydik. Kadınlarımız okutulmazdı, hareme kapatılmıştı, nikâh yoktu, çok evlilik yaygındı…vs.vs.

Geçen sene Gaziantep’te Mütercim Asımla ilgili bir 200. Yıl anma toplantısı yaptık. Belediye başkanı bize bir kitap hediye etti: Osmanlı döneminde Gaziantepli hayırsever kadınlar. Bu kadınlar nasıl vakıflar tesis etmişler veya sıkıntıya düşen vakıflara nasıl katkıda bulunmuşlar, paralarını, arazilerini, dükkanlarını nasıl hayır yolunda kullanmışlar…

Bu ne anlama gelir?

Birincisi bu kadınların varlıklı olduğu.

İkincisi, varlıklarını hayra sarf edecek, vakfedecek iradelerinin olduğu.

Cumhuriyet propagandasını bize yaparken, örnek aldığınız Avrupa’ya bakmak hiç aklınıza gelmiyor mu? İngiltere krallık, İspanya krallık, Belçika, Hollanda, Danimarka, İsveç…Buralarda alt tabakadan insanlar yükselemiyor mu? Rejim değişikliğini yüceltirken, bu köklü ülkelerin neden monarşiden vazgeçmediklerini sorgulamıyorsunuz?

Neden o ülkelerin halkları cumhuriyetin nimetlerinden müstefid olmasın?

Bu İngilizler aptal mı, neden bir asırlık, yürümekten âciz kraliçeyi genç bir generale devirtip cumhuriyet ilan etmiyorlar?

Daha ötesi, neden Kanada, Avustralya gibi ülkeler, Britanya İmparatorluğu’ndan kopup da istiklâllerini ilan etmiyorlar?

Cumhuriyet değilse bile bu sakil cumhuriyetçiler halkın ahmaklaşma katsayısını yükseltmek için elinden geleni yapıyor!

 

hurriyet-2020-10-30-m2zf.jpg

Bu yazı toplam 225 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim