Ömründen bir nice güneşli, yağmurlu, bulutlu, parçalı bulutlu günü kütüphanelerde geçirmiştir. Bağlanması bilindik anlamıyla kayıtsız ve şartsız değildir. Yenilmez. Kalbin ve Allah’ın yenilmeyeceğine inanır. Tek başına kalsa bile Viyana’yı kuşatabilecek bir melek ordusu besler. Hesaplaşma adamıdır. Hesaplaşırken borçlu ve alacaklı hanelerinde yüzlerce yıldır hile yapanları, kalem oynatanları kalemlerinden olduğu kadar kalelerinden de tanır. Ekmeğe bakarken gülümser. En Ankaralı olanımızdır. Karasını da karesini de çıpasını da bilir. Hacı Bayram Veli Hazretlerinin dizi dibinde şiir tedris etmişliği vardır. “Galat”ı yanlıştan ayıracak bir dil ve tarih bilgisine sahiptir. Türkçenin “eylem dili” oluşuna ayrı bir hayranlığı vardır. Eyleyerek bir millet olduğumuzu her fırsatta dile getirir.
Ercan Yıldırım bu, kardeşimiz. Kütüphanelerin yakından tanıdığı adam… İflah olmaz bir modernlik karşıtı… Şakağında insanlık sızısını her dem taze tutanlardan… Mustafa Kutlu Hikâyeciliğine çalıştı. Modern Türkün Hikâyesi ve Edebiyatta Türkün Düşüncesi kitapları var. “Şairin Devriye Nöbeti” üst başlığı halinde İsmet Özel külliyatına katkında bulundu. Yarımın “yâr” olmayacağını bilir, tamamlamak üzere dünyaya gönderilenlerden… Yamuğa ve istimale tahammülü yoktur. Yüzü Misak-ı Millîye sığmayacak kadar “misak” ve “millî”dir. Atlarını kirpiklerine bağlar. Böyle biliriz. Mehmet Aycı yazdı
www.dunyabizim.com































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.