Türkiye' nin yüzünün Batı'ya dönük olduğu söylenir. Gerçekten de Avrupa ülkeleri karşısında savaşları kaybetmeye başlayınca, Osmanlı tedbir alması gerektiğini kavramıştı.
Önce silahlarını modernize i>
etti. Ama yetmedi. Çünkü Batılı silahı da başka bir tarzda kullanıyordu. Bunun üzerine askerin talim tarzları değiştirildi. Yine yetmedi. Avrupalı savaşta bizden daha az kayıp veriyordu çünkü yaralı askerine daha iyi bakıyordu. Bunun üzerine tıp eğitimini modernleştirmeye girişti Osmanlı. Böylece askeriyeden başlayan modernleşme süreci, sivillerin eğitimine, gazetelere, görgü kurallarına, hatta giyim kuşama kadar uzandı. Tutucular, modernleşme sürecinin bir gardırop dönüşümü olduğunu sanır. Alakası yok: İşin esası, teknoloji ve o teknolojinin kullanım biçimidir. Dünya ekonomisinin bir parçası haline gelerek, Batı ile aynı teknolojiyi kullanmaya başladığında... Hele bir de Avrupa Birliği'ne girmek gibi bir hedefin olduğunda... İşin içine, Frenklerin "benchmarking" dediği "kıyaslama" girer. Artık her alanda, başta Batı ülkeleri olmak üzere, diğer ülkelerle kıyaslanır olursun. Böylece ülkeler arası yarışta önde misin, geride misin ortaya çıkar. Çeşitli kuruluşlar her yıl listeler yayınlar. Kendi yerini kalbin küt küt atarak listede aramaya başlarsın. Bir iki basamak ilerlemişsen bayram edersin. Gerilemişsen suçlayacak birilerini ararsın. ELLER EVE, TÜRKLER MEZARA Soma'daki facia, kömür sektöründe vahim bir konumda olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Oranları siz de görmüşsünüzdür:Aynı miktarda kömür çıkarmak için... Çin 127, Türkiye ise 722 ölü veriyormuş... Peki, ABD'de kaç işçi ölüyor dersiniz? Sıkı durun: 2 (iki)... Evet, sadece iki!
Yazının devamı için:http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/akoz/2014/05/16/soma-en-pahali-bilgi































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.