• İstanbul 15 °C
  • Ankara 11 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 11 °C
  • Sakarya 13 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 12 °C
  • Bolu 11 °C
  • Bursa 16 °C

Felsefe ilahiyatçının ne işine yarar?

Felsefe ilahiyatçının ne işine yarar?
1. Felsefe İslam entelektüel geleneğinin marjinal bir olgusu değil, kelam ve tasavvuf ile birlikte mütemmim cüz’üdür.
kutluer

1. Felsefe İslam entelektüel geleneğinin marjinal bir olgusu değil, kelam ve tasavvuf ile birlikte mütemmim cüz’üdür. Marjinallik vurgusu bir söylemden ibarettir ve İslam düşünce tarihinde bu söylemi paylaşanlardan bazı önemli simalar felsefî olduğu açıkça ifade edilmemiş olsa da bir şekilde felsefî fikirlere sahip olmuşlardır. Bir temel felsefeye sahip olmak felsefe kelimesi kullanıldığında tüyleri diken diken olan entelektüellerin de kaçamayacağı bir durumdur. Bu vesileyle belirtelim ki bir ilahiyat talebesi olarak kendi temel felsefemizin ne olduğunu anlamak ancak felsefe hakkında aydınlanmakla kavranacak bir husustur.

2. İslam entelektüel geleneğimizde Müslüman filozoflar felsefeyi hikmet ve ilim olarak kavrarken bazı din bilginleri (ulema) bunun tam zıddına olarak sapkınlık (ilhad) ve katmerli cehalet (sefeh) olarak tanımlamıştır. Bu aleyhtar nitelemeler İslam felsefesinin gerçek mahiyeti ve tarihsel başarısı ile kolayca örtüştürülemez. Bu yüzden İslam dünyasındaki o veya bu nispetteki felsefe aleyhtarlığının temel sebepleri üzerinde çalışmayı herkesten önce İlahiyatçı iş edinmelidir. Bu çalışmayı sağduyuyla sürdürmenin en emin yolu felsefeyi felsefe aleyhtarlarının metinleri üzerinden değil, bizzat filozofların özgün metinleri üzerinden kavramaya çalışmaktır.

İslam düşüncesinin kurucu etmenlerinden biri “el-Felsefe”

3. “el-Felsefe” İslam entelektüel geleneğinin mütemmim bir cüz’ü olmakla kalmamış, kavramsal, terminolojik, metodolojik ve teorik planda İslam düşüncesinin kurucu etmenlerinden biri olmuştur. Bunu büyük sentezlere ulaşmış ünlü din bilginlerinin eserlerinden felsefî terim, yöntem ve teorik yapıları çıkardığımızda geriye ne kalacağı sorusunu cevaplamakla rahatlıkla anlayabiliriz.

4. Her şey bir yana üretilen felsefî birikim ve ardından gelen özgün çabalar, İslam medeniyetinde bilim geleneğinin kurulmasında başlıca rolü oynamıştır. Açıkçası klasik İslam çağında bilim tasavvurunun gelişimi İslam filozoflarının çabalarıyla gerçekleşmiştir. Çünkü İslam entelektüel geleneğinde “el-felsefe”nin hakiki işlevi İslam kültür coğrafyasında bir “bilim” geleneği kurmaktır. Nitekim önceleri bilgi anlamına gelen el-ilm teriminin “bilim” anlamına gelmesi filozofların ilk kez bilim tasnifleri yapması, bilimsel araştırma yöntemleri geliştirmesi ve bizzat bilim üretmesiyle mümkün olmuştur. İslam bilim tarihinin İslam felsefe tarihinden bağımsız biçimde ele alınamıyor olması bunun en temel göstergesidir.

5. İlahiyatçı için bundan daha dikkat çekici olanı şudur ki, dinî ilimlerin de konusu (mevzu), temel kavramları (mebadi) ve başlıca problemleriyle (mesail) temel bir ilmî metodolojiye kavuşturulma süreci, bu ilimlerin felsefe ve mantık disiplinlerinden alabildiğine istifade edilmesi sayesinde mümkün olmuştur. Kelam ilmi başından beri felsefî bilgiyle imtizaç ederek kendi gelişimini ortaya koydu. Doktriner tasavvuf metafiziği felsefî birikime kesinlikle kayıtsız kalamadı. Fıkıh Usulü dahi metodolojik gelişiminde mantık terimlerine başvurmak durumundaydı.

Sözgelimi iyi bir kelam tarihçisi iyi bir felsefe tarihçisi de olmak zorunda

6. Çünkü Felsefe (ve mantık) tefsir, kelam, tasavvuf ve fıkıh usülü İslam medeniyetinin gelişme süreci içinde son derece karmaşık ve ilk bakışta hemen fark edilmeyen bir ilişkiler kanaviçesi ortaya koymuştur. Dolayısıyla bir ilahiyatçı için hayati öneme sahip dinî ilimlerin gelişimini izlemek, açıklamak ve yorumlamak çabası daima İslam medeniyetinde ortaya konan felsefî birikimin farkında olmayı zorunlu kılmaktadır. Bir ilahiyatçı, sözgelimi iyi bir kelam tarihçisi olacaksa iyi bir felsefe tarihçisi olmak zorunda olduğunu fark etmelidir.

7. İslam felsefe geleneğinin tarihsel başarısını evrensel anlamıyla iyice kavramak için İslam filozoflarının Latin Ortaçağı’na felsefî ve bilimsel alanda yaptığı derin etkileri de hatırlamak lazımdır. Dünya medeniyet tarihi en kayda değer ikinci tercüme faaliyetini Arapça’dan Latince ve İbranca’ya yaptığı tercümelerle ortaya koymuştur Batı ve İslam dünyası ilişkilerinin entelektüel tarihini keşf etmek ilahiyatçı için önemli ise –ki öyledir- İslam filozoflarının Ortaçağdan modern zamanlara uzanan etkilerini bilmek son derece önem taşımaktadır. Çünkü ilahiyatçı için İslam hem bir din hem de bir medeniyettir.

8. Modern zamanlar söz konusu olduğunda felsefenin modern dünyanın inşaında çok önemli roller üstlendiği bilinmektedir. Gerek modern Batı medeniyetinin tarihsel gelişimi gerekse çağdaş durum anlaşılmak zorunda ise –ki ilahiyatçı için bu böyledir- modern felsefe okumaları hayati önem kazanmaktadır. Modern felsefenin ortaya koyduğu birikim ve deneyim çağdaş ilahiyatçının asla kayıtsız kalamayacağı bir literatüre dayanmaktadır. Çünkü bir yandan çağdaş İslam düşüncesinin oluşumu ve gelişimi modern Batı felsefesinden bağımsız gerçekleşmiş değildir; diğer yandan da modern Batı felsefesiyle entelektüel hesaplaşmasını tamamlamadan bir geleceğe sahip olamayacak, kendi özgün tekliflerini modern dünyaya sunamayacaktır.

9. Bütün bu tarihsel diyalektiğin ötesinde genel bir felsefe birikimi ve deneyimine sahip olmak çağdaş Müslüman aklının eleştirisi ve yeniden teşekkülü açısından Müslüman mütefekkiri çok donanımlı bir konuma taşıyacaktır. Çünkü felsefe tahsili dinî olanları da dâhil, kullandığımız kavramların analizi ve ulaştığımız sentezlerin eleştirisi açısından muhtaç olduğumuz apaçıklık, zihinsel uyanıklık, alternatif düşünme ve yeni temellendirme yöntemlerine ulaşmamızı kolaylaştıracaktır. Günümüzde aklı başında olan hiç kimse çağdaş bilim, din, dil, tarih, ahlak veya siyaset felsefeleri çalışmaksızın çağdaş İslam düşüncesinin sağlıklı yeniden teşekkülü çabalarının hedefine varabileceğini rahatlıkla ileri süremez.

10. İlahiyatçı kendi meseleleri üzerinde çalışmak için felsefe tarihi bilmenin ve sistematik felsefe problemleri konusunda aydınlanmanın -ciddî bir deneyim kazanmadan kolayca fark edilemeyecek- zihinsel imkânlara kavuşmak anlamına geldiğini bilmelidir. Böyle yaparak ilahiyatçı hangi din ve medeniyet coğrafyasına mensup olursa olsun, insanlığın en zeki çocuklarının top yekûn mensup olduğu idealar dünyasındaki diyalog ve tartışmaların tanığı olacak; belki de bu dünyanın etkili bir vatandaşı olmayı başararak felsefenin diliyle insanlığa seslenme imkânını elde edecektir.

Kısacası felsefe, bilim, sanat ve teoloji gibi entelektüel bir imkândır. Zihnî ve ilmî gelişimini ciddiye alan her insan gibi ilahiyatçı da bu imkân âlemine nüfuz etmek ödeviyle mükelleftir.

 

Prof. Dr. İlhan Kutluer (M.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde İslam Felsefesi Anabilim Dalı Başkanı ve öğretim üyesi), http://www.ilhankutluer.net

 

Harun Doyran, dunyabizim.com

Bu haber toplam 5113 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • İkinci Kez Yolu Açık Olsun Yavuz Bülent Bakiler’in02 Ekim 2025 Perşembe 11:06
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim