Artık biliyoruz ki siyaset ve savaş, kadınların erkeksileştirilmesinde dönüştürücü bir rol oynuyor. Özellikle baskıcı ve faşist rejimlerle terörist-devrimci örgütlenmelerde.
Kadınlardaki böylesi bir değişimin mutlaka psikolojik, travmatik arka plânı ya da geçmişi vardır. Bu ayrı. Kadınlar asıl örgütsel ilişkilere girdiği andan itibaren tavırlarındaki sertlik ve soğuklukla sizi şaşırtabilirler. Şüphesiz kadınların söylem ve tavrındaki ölüm-intikam birlikteliğini kabul etmek o kadar kolay değil. Ama bilinebilir tarih bunun örnekleriyle dolu.
Bu anlamda İran’da hemcinslerini tartaklayan Pasdaran kadınlarıyla, elinde Kalaşnikof, Fransız moda dergisi Marie Claire’e poz veren gerilla üniformalı PKK’li güzelim genç kızlar ya da Avrupa’daki seküler yaşamını terk edip IŞİD saflarına katılan ve gördüğümüzde “vah vah” dediğimiz genç kızların arasında bir fark yok.
Yazının devamı için: http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/582897.aspx































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.