Hapishanede Ahteri Sözlüğü okudum
Sempozyumun açılış konuşmasının ardından Zaman gazetesi köşe yazarı Abdullah Aymaz, Ahterî Sözlüğü ile ilgili bir anısıyla sözlerine başladı. Kendisi 12 Mart Muhtırası’nda dini bir sohbet esnasında düzenlenen bir baskının ardından Buca Hapishanesi’ne atılmıştı. Beş aydan fazla hapiste kalan Aymaz, o esnada yanında küçük bir Kur’an’ı Kerim ile Ahteri Lügatı’nın kendisine arkadaşlık ettiğini ve bu nedenle Ahterî’ye büyük sevgi ve saygısının olduğunu belirtti. Bununla birlikte Türk diline büyük hizmet etmiş olan Ahterî’ye ait eserlerin, 500 sene boyunca medreselerde başucu kitabı olarak yer aldığının da altını çizdi. Abdullah Aymaz, ayrıca bir etkinlikte karşılaştığı Prof. Dr. Bilal Kemikli’ye Ahterî’nin tanıtımıyla ilgili akademik düzeyde de çalışmaların yapılması gerektiği yönünde dile getirdiği talebin gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti sözlerine ekledi.
Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek ise, iki üniversite arasındaki kardeşlik hukuku çerçevesinde D.P.Ü. İlahiyat Fakültesi ile böyle bir şeyi paylaşmaktan dolayı gurur duyduğunu ve sempozyumun başarılı geçmesini dilediğini ifade etti. Kendisinden sonra söz alan Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Ahmet Karaaslan, konuşmasına milletlerin hafızalarıyla var olacağını, aksi takdirde varlıklarını sürdürme şanslarının kalmayacağını vurgulayarak başladı. Bir medeniyet olarak insanlık âlemine kendimizi sunmak ve dünyanın dertlerine deva olabilmek için, hafızalarımızın çok sağlam olması gerektiğini ifade eden Karaaslan, “Ahterî, Farsça’da yıldız anlamına gelmektedir. Üniversitemizden başlayarak milletimizin üzerinde nice yıldızlar parlamaya devam edecektir. Ahterî bir ilk, bir semboldür. Evliya Çelebi, Sunullah Gaybî ve Ahterî başta olmak üzere isimlerini henüz bilmediğimiz Kütahya’nın, nice değerlerini yeniden insanların dikkatine sunmaya ve anlamaya gayret edeceğiz… Üniversiteler kuruluyorsa, şehirle, kültürle o yörenin lokomotifi olmaları gerekiyor. İşte bu görev bugün üniversitemiz tarafından yerine getiriyor” diyerek, emeği geçen herkese teşekkürlerini sundu.
Ahteri dönemine ışık tuttu
Son olarak Sayın Vali Şerif Yılmaz konuşmasında, Kütahya’yı kuruluşun ve kurtuluşun kenti olarak tanıttı. Vali Yılmaz, İlahiyat Fakültesi’nin bu kadar kısa bir süre içerisinde, hem kuruluşunu tamamlaması, hem de böyle bir sempozyumu başlatıp başarıyla gerçekleştirmesinin önemine vurgu yaparak tüme ekibe teşekkür etti.
Sempozyumun açılış konuşmalarının ardından; “Dil, Din Dili ve İlim Hayatımız” konulu panel gerçekleştirildi. Panele Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz başkanlık etti. TDK Üyesi Ahmet Kazım Ürün, Sabahattin Zaim Üniversitesi İslamî İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Koç ve Uludağ Üniversitesi Emekli Öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Uludağ konuşmacı olarak panelde yerlerini aldılar. Panelin ardından misafirlere Sayın Vali Şerif Yılmaz tarafından hediyeleri takdim edildi.
Sempozyumun ikinci gününde, “Ahteri ve Dönemi”, “Ahterî-i Kebir” ve “Sözlük Geleneğimiz, Ahterî ve İslami Bilimler” başlıklı üç ayrı oturumda tebliğlerin sunumu gerçekleştirildi. Sempozyumun sonunda yapılan değerlendirmelerde oturum başkanı Prof. Dr. Mehmet Şeker, fakültenin bir yılını yeni doldurmuş olmasına rağmen adeta yıllara hitap edecek başarılı bir sempozyumu tahakkuk ettirdiğini ifade etti. Prof. Dr. Turan Koç ise, dilin önemine vurgu yaparak Ahterî’nin yalnızca Kütahya’nın değil, medeniyetimizin de bir yıldızı olduğunu belirtti. Oturumun diğer konuşmacılarından Prof. Dr. Ahmet Kırkkılıç, Prof. Dr. Mehmet Yalar veProf. Dr. Cağfer Karadaş, daha ziyade lügatiyle tanınan Ahteri’nin, müktesebatına uygun olarak fıkıh ve hadis gibi diğer alanlardaki eserleri hakkında da tahkik yapılması gerektiği üzerinde vurgu yaptılar.
Sonuç olarak Ahterî’nin eserlerini yetiştiği ortamı ve ders verdiği Haliliye Medresesi’ne dair kıymetli bilgileri içeren bu sempozyumun, şehir kültürüne ve ilim hayatımıza önemli katkı sağladığı yönündeki konuşmalarla değerlendirme oturumu sona erdi. Programı dâhilinde, ilk gününün akşamı, Rıza Tekin Uğurel ve ekibince (KÜMAKSAD) düzenlen profesyonel musiki dinletisi ve üçüncü gün tertip edilen gezisiyle bu bilgi şöleni taçlandırılmış oldu. Son olarak valiliğin konukların şerefine polisevinde verdiği yemekle etkinlik sona ermiş oldu.
Asiye Tığlı izledi ve yazdı
www.dunyabizim.com































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.