Bazı şairler vardır şiir yaşarlar. Bazı şairler vardır şiir yazarlar. Bazıları ise hem yaşar hem de yazar. İşte Suavi Kemal Yazgıç benim için böyle bir şairdir.
Onun şiirindeki bütün kelimelerin, düşünüp tasarlanarak değil yaşanıp hissedilerek kalemden döküldüğünü görebilirsiniz.
Hazır 3. şiir kitabı Heves’i çıkarmışken ben de birkaç soruyla onu terleteyim dedim. Bakalım ne kadar başarılı olabileceğim.
İtibar, Dergâh, Kırklar, Bir Nokta gibi çeşitli edebiyat mecralarında yazdığın, 1972 İstanbul'da doğduğun, Yeni Şafak, Sağduyu ve Milli Gazete'de yazılar yazdığın, Sebepsiz Serçe, Taş Suya Değince adlı iki şiir kitabı, Kırk Gri Hırka adlı öykü kitabı yayınladığın hepimizin malumu. Heves de 3. şiir kitabın oldu. Bilmediğimiz şiire nasıl heves ettiğin?
Zannediyorum ilkokul dördüncü sınıftaydım. Bir şiir yarışması düzenlenmişti ve sınıfta pek çok çocuk şiir yazmaya heveslenmişti. Ben de o rüzgarla bir şiir yazdım. Bir sonuç alamadım ama devamı geldi. Sınıftan da şiire devam eden tek kişi ben oldum bildiğim kadarıyla. Bu noktada kendime niçin diye sorduğumda çok somut bir cevap veremiyorum kendime.
Sadece kağıt üstünde bir bütünüm
Gelelim senin şiir hevesinden kitap Heves’e. Kitap önce münacatla, sonra naatla sonra da dünyada yolculuk yapan bir yolcunun bindiği Amentü Gemisi ile sürüyor. Şairce bir tefsir denemesi seziyorum burada, doğru mu?
Tefsir fazla iddialı olur. Şiir kendimi ve çevremi bir bütün olarak hissedebildiğim tek alan. Evet, kendimi ve çevremi ancak kağıt üzerinde bir bütün olarak hissedebiliyorum maalesef. Şiirlerim o anların birer fotoğrafı gibi. Hayatımın kadrajında ne varsa şiirimin kadrajında da o var.
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/19155/hayatimda-ne-varsa-siirimde-de-o-var.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.