• İstanbul 15 °C
  • Ankara 12 °C

Hazret-i Peygamber Efendimiz’e arz-ı hâl

Ahmet Doğan İLBEY

Zamana kendinden bakılan / Bütün zamanı kendinde gösteren Ayna / Aynasında iki dünyâ huzurunu bulduğum Efendimiz / Önce kuşların yuvası bozuldu dünyâda / Ufuklarından çekildi fecir pırıltıları / Bir çiçekle, bir yüreğe insafı yok zamanın / Bir çığlık yükseliyor dünyâdan / İnsanların rûhu mâsiva pazarında / Dillerinden karanlık akıyor / Çiğniyorlar Hak muştulayan mabetleri / Sulara gam düşmüş hilkatine kir karıştığından 

Şimdi her şey sırrına aykırı dünyâda / Kötülük, zulüm ve korku kol geziyor / Mâveraî geceler kör bir kuyu artık dolunaysız / Ne saadet asrında doğan güneş doğuyor her sabah / Ne muhabbetin ve kardeşliğin kaynağı bugün Kitâb-ı Mübîn / “Bize dünyâda da iyilik ver…” diyen kalmadı / Bühtan satan harâmîler dolaşıyor has bahçede / Virâneye dönmüş dünyâyı gülden terinizle yeniden Vahiy medeniyetine döndürünüz                                                     

Mübarek yüzünü görmediğim Efendimiz / Sen’i çok göresim geldi / Yüreğime derman olan kokunuzu özledim / Rüyalarıma giren Hira Dağı’ndaki ayak izlerinize / Sevr Mağarası’ndaki dokunduğunuz yerlere dokunmak istiyorum / Güzellikleri katleden çirkinlikleri / Yok edilen merhamet duygusunu / Yürek yakan savaşları, insanların kıyıcılığını / Ümmetin adam sıkıntısı çektiğini / Müslümanların birlik olamadıklarını / Yüreğimi kanatan bütün olup bitenleri / Makam-ı huzurunuzda anlatmak istiyorum / Yüce aşkları, temiz fıtratları bozan kirli insan medeniyetlerinden kaçıp Medine-i Münevvere’de yaşamak / Ve kalp âfetlerine uğramadan Ravzâ-i Mutahhara’da kalpgâhınıza sığınmak istiyorum / Bu âcizin boynunda vebal olan insanların günahları ve günahlarım için şefaat istiyorum / Huzurunuzda diz vurup af dilemek istiyorum

Allah’ın, kalbine baktığı Efendimiz

Allah’ın, kalbine baktığı / Cebrail a.s’ın, göğsünü sıktığı Efendimiz / Hira’da başlayan sızılarınızla tâlim ediyorum / Gül alıp Gül satıyorum her seher vakti / Gül kokulu terinizi, ulvî sızılarınızı toplayıp yüreğime / Âhiretime azık yapıyorum / Bütün dâvam sızılarınızı yaşatmak / Ne mutlu Sen’den sızı alabilenlere / Dünyâ onlarındır, âhiret de onların olacak / Sana salât ü selâm ederken matematik biter / Akla veda edilir, dörtten üç çıkarsa bir kalmaz / Sana salât ü selâm ederken nimete gark’olunmaz / Sana salât ü selâm ederken su içilmez / Su ateşi söndürür, ateşli bir hâldir içimdeki Sen’den / Bütün âzalarım ateş topağı gibi ulvî aşka kesilir / Sana salât ü selâm ederken gülünmez / Hz. Ebubekir gibi (r.a.) hüzünlenilir.   

Tut yüreğimi Efendimiz! Yüreğim Sana muhtaç

Huzurunda bulunamadığım Efendimiz / Gözyaşlarımı kalbime akıtan dilâsâ bir güldesteydi Veda sözleriniz / Dildâr öğütlerdi gönül kapıma bıraktıklarınız / Asr-ı saadet hasretiyle döktüm gözyaşlarımı / Yolunuzu gözledim kandil gecelerinde / Âsumâna yükselen, kelimelere dökülen dualarım mübarek yüreğinize sokulmak içindir / Tut yüreğimi Efendimiz / Yüreğim Sana muhtaç

Efendimiz’e olan hasretim ulvî ateş gibi / Yüreğimi sarıp dilimden çıkıyor / Dolunaylı bir seher vaktinde / Salât ü selâm ederek Efendimiz’e yolladım / Efendimiz’in dâr-ı bekâda tebessüm ettiğini söyledi kalbim / O tebessümden sonra her yer Efendimiz, her yer Gül / Bütün zaman hasret, bütün zaman Efendimiz oldu / Mâsivayı terk ettim, gönül aynamı cilaladım / Îmanımı kavî kıldım, dünyâyı sırtımdan attım                                                                                

Mum’un etrafında dönen Pervâne’yim şimdi / Mum’un, yâni Efendimiz’in ateşinde yanma tâlimi yapıyorum / Geceler boyu gönlümde ateş, dilimde Gül’ün adı / Bir seher vakti Efendimiz tebessüm eder diye beklerim hep / Efendimiz’in mübarek yüzüne bakacak yüzüm olsun diye / Gönlümdeki ateşi, hüznü ve gözyaşlarımı biriktiriyor / Âhiretin kapısına varıp divâne gibi / “Açın kapıları” demeye hazırlanıyorum. (ilbeyali@hotmail.com)

Bu yazı toplam 140 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim