Okuru önemli hissettiren kitaplar değerlidir. Merak duygusunu okura aşılayanlar… Dostoyevski’nin Beyaz Geceler adlı kitabında “Bir hikâyeniz yoksa neden yaşıyorsunuz” dediği gibi, hikâyesi olan yazarlardan hikâyesi olan kahramanlar yaratmasını bekleriz. Recep Seyhan da bunlardan biri.
Yazıklarıyla okuru hızlıca içine alan ve onu kuşatan bir yazar olan Recep Seyhan; beş öykü, bir roman, bir hatıra ve bir de inceleme kitabı yazmıştır. Bunların yanında ders kitapları ve Latin harflerine aktardığı eserler de yazmıştır.
Öykülerin dili, dilin öyküleşmesi
Recep Seyhan’ın öykülerinde daha çok özlem, nesne-insan ilişkileri, yabancılaşma, toplumun baskılarından kurtulma mücadelesi, yalnızlığa mahkûm edilme, iletişimsizlik, sosyal hayatta kendine bir yer arama veya itilmiş olma durumu, aidiyet sorunu, şehirleşmenin beraberinde getirdiği betonlaşma, teknolojinin insan üzerindeki hâkimiyeti ve bireylerin var olma çabaları gibi temalarla insana özgü duygu ve düşüncelerin genellikle nesneler üzerinden anlatıldığı görülmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.