• İstanbul 18 °C
  • Ankara 22 °C
  • İzmir 23 °C
  • Konya 21 °C
  • Sakarya 15 °C
  • Şanlıurfa 25 °C
  • Trabzon 19 °C
  • Gaziantep 24 °C
  • Bolu 15 °C
  • Bursa 16 °C

Hüsamettin Aslan'dan: Bırakın HDP/PKK, IŞİD’le savaşsın

Hüsamettin Aslan'dan: Bırakın HDP/PKK, IŞİD’le savaşsın
Türkiye, son bir ayda IŞİD’in Kobani’yi abluka almasıyla 180 binden fazla kişiye ev sahipliği yapıyor.
husamettinaslan

Türkiye, son bir ayda IŞİD’in Kobani’yi abluka almasıyla 180 binden fazla kişiye ev sahipliği yapıyor. Bu olaylara paralel özellikle de son üç gündür, Türkiye’nin başta doğu ve güneydoğu vilayetleri olmak üzere birçok kent, HDP ve PKK yandaşları tarafından talan edildi. Protestoların nedeni olarak Türkiye, Kobani’de IŞİD’e  karşı müdahalede bulunmuyormuş. Vandalizmin bilançosu oldukça ağır. Kamu ve özel kurumlar, bankalar talan edildi. Yüzlerce özel ve resim araç kullanulamaz hale geldi. Daha da vahim olan okul, üniversite ve yurt binaları tahrip edildi. Son olarak Kızılay kan aracına yapılan saldırı ise, tek kelimeyle “Kansızlık’’ örneğidir. Türk bayrağı ve Atatürk heykelinin yakılmasıyla Batı’da da gerilimin bir başka boyutu yükseliyor. Bu arada Diyarbakır Valiliği, kentte sokağa çıkma yasağı kararını yeniden uzattı.

26.09.2014 tarihinde kaleme aldığım yazıda, HDP ve PKK’lıların IŞİD ile ilgili tavrını değinerek, “İŞİD’e karşı savaşmak için HDP’lilerin İstanbul’dan 35 otobüsle Suruç’a giderek Kobani’ye destek vereceği açıklandı. Tüm Türkiye ve Avrupa’daki PKK ve HDP’liler toplansa, IŞİD’e karşı tutunamayacağı ortada. Yaşanan gerilimin Türkiye iç siyasetine yönelik olduğu açık. Daha önemlisi olgunlaşma dönemine geçen Çözüm Süreci’nin, özellikle Kandil’den yapılan açıklamaya göre anlamsızlaştığı söyleniyor. Kandil, başından beri çözüm sürecine inanmadığı gibi, “elime bir fırsat geçse de nasıl süreci sekteye uğrarım’’ havasında tutum sergiliyordu. Son olarak Türkiye, 150 bin insanı kucaklamışken Aysel Tuğluk gibi Milletvekili olarak temsil görevi yapmış bir hanımın, elinde taşla Suriye’den gelen Kürtlere yardım eden askerlere taş atması, Yalçın Akdoğan’ın ifadesiyle “nankörlükten’’ başka bir şey değildi.

IŞİD denilen örgütün profesyonel yapı olduğu, o kadar çok açık ki, İstanbul ve Türkiye’nin birçok ilinden sözde “akrabalarımıza yardım ediyoruz”, adı altında eline silah alanların geriye koşar adımlarla dönmesi muhtemelken, (Yazıyı yazdığım saatlerde sınırı geçen HDPLİLER geri dönmek için sınır kapısına hucüm ediyordu.)HDP’nin insanları belirsizlik içine sürüklemesi vahim bir sorumsuzluktur. Çünkü IŞİD’le, Suriyeli askerlerden oluşan Muhalifler, El Kaide, Irak Ordusu ve Peşmergeler baş edemedi. PKK’nın Suriye kolu PYD’nin ise, nereye kaçtığı belli değil. Hal böyleyken, İŞİD’e karşı savaşmak için bölgeye gidenleri uyarmak ve bu konunun realitesine dikkat çekmek istiyorum.’’ Bugün geldğimiz durum, 15 gün öncesinden farklı değil.

Türkiye'ye Kobani Tehditi

Bu olayların en büyük sorumlusu HDP'dir. Çözüm süreci gibi zor ve tahrike açık bir meseleyi olgunca yönetemediği gibi birçok yerde olayların fiilen içinde olması, ciddi bir sorumsuzluktur. IŞİD’e karşı PYD ve PKK başarısızlığının üzerini Türkiye'deki olaylarla örterek,  hem çözüm sürecini riske atıyor. Hemde dış politikayı ilgilendiren bir sorunu iç siyaset malzemesi yapıyor. ( Ki Kobani, Türkiye’yi ilgilendiren bir konudur. Zira Çözüm süreci Diyarbakır’dan geçtiği gibi Kobani’den geçmektedir.)

Ancak, Kurban Bayramı’nda PKK, Kobani’yi bahane ederek birçok şehri savaş alanına çevirmesi, Diyarbakır ve Doğu’da HÜDA PAR-PKK, Batı’da ise Kürt-Türk geriliminin tahrik edilmek istenmesi açık. Öte yandan Kandil, Çözüm sürecinin bittiğini ve silahlı mücadelenin tekrar başlatacağını açıklarken, Selahattin Demirtaş Türkiye’nin PKK’ya silah desteği sağlamasını talep etti. Bu açıklamalar da gösteriyor ki HDP ve PKK’nin kimin değirmenine su taşımak istedikleri belli(değil.) Tüm bu tutarsızlıklar içerisinde HDP ve PKK bu olayların altında ezildiler. Türkiye, Suriye kürtlerine kollarını açmışken, bir yandan savaş naraları atmak diğer yandan da TBMM tezkere oylamasına ret oyu vermenin açıklanabilinir bir yanı yok. Türkiye’nin Kobani ile alakalı bir takım eksik/yanlış uygulamları olsa da itiraz/protesto şekli bu olmamalıydı. Türkiye iç siyasetine yönelik bu olayların birçok amacı olduğu açık, önce Çözüm sürecini bitirmek; sonrasında HDP ve HÜDA-PAR arasında bir çatışma çıkarmak. Bu bağlamda Kobani’ye IŞİD’in saldırısını Türkiye’nin suçu olarak göstermek, PKK ve HDP’nin başarısızlığına kılıf bulmaktır.

 

14.10.2014 Milat

Bu haber toplam 778 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim