Esasında hicretin ilk asrında oluşmaya başlayan vakıf kültürü, hicretin ikinci asrında hukuki zemine kavuşmuştur.
“İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” ilkesinin neşvünema bulduğu vakıf medeniyeti, İslam hukuku merkezli bir kültürün ortaya çıkmasını temin etmiştir.
İşte vakıflar bu kültürün önemli bir parçasıdır. Başta Padişahlar ve aile üyeleri olmak üzere, devlet idaresinde bulunan zatların yanı sıra, varlıklı ailelerin kurduğu vakıflar, devletin devamlılığına büyük katkı sağlamıştır.
Selçuklu ve Osmanlı döneminde kurulan vakıflar, fethedilen bütün bölgelerde eğitim, ibadet ve iskân başta olmak üzere, halkın huzur ve güveni için her türlü yardımı yapmıştır.
Yazının devamı için:https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/huseyin-ozturk/vakif-sehir-erzincan-50537.html?page=2
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.