Sosyoloji ve antropoloji araştırmalarında, cemiyet ve cemaatlerin maddi kültür unsurları üzerinde, maddi olmayan kültür unsurlarının etkisinden bahsedilir. Bir yazma, bir yemeni, bir para kesesi, bir halı, bir kilim sadece bir eşya değildir. Onların üzerinde bulunan işlemeler, nakışlar, süsler birer göz nuru ve emek mahsulüdür. Bunları yapan ustasının, zevkini, kabiliyetini ve maharetini gösterdiği gibi, o cemiyetin kültürünün de bir aynasıdır. Bu yüzden bazı maddi kültür unsurları, kültür değişimlerine karşı, sadece eşya olmadıkları için mukavemet (karşı koyma) gösterirler.
Bu yazımızda, börk, papak ve keçe külahın Türk kültüründeki yerini ele alacağız. Börk bütün Türk lehçelerinde kullanılmakta ve buna yakın şekilde telaffuz edilmektedir. Kaşgarlı Mahmud “başsız börk olmaz, tatsız (yabancı) Türk olmaz” demiştir. Bu atasözünden eski Türklerde börk giymeyen bir kimsenin düşünülemeyeceği anlaşılmaktadır. “Tat” yabancı demektir. Farslara dendiği gibi, kabile şuuru ile ayrı boy mensuplarına söylendiği de olmuştur. Kaşgarlı Mahmud’a dayanarak börkün eski bir Türk başlığı olduğunu anlamış bulunuyoruz.































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.