• İstanbul 16 °C
  • Ankara 5 °C
  • İzmir 15 °C
  • Konya 7 °C
  • Sakarya 15 °C
  • Şanlıurfa 15 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 10 °C
  • Bolu 6 °C
  • Bursa 15 °C

Kısık seslerin toplandığı vadi

Kısık seslerin toplandığı vadi
Her insanın bir hikâyesi var. Hatta her insan, baştan sona anlatılası bir hikâye... Hikâyelerin isimleri ve o hikâyelerin cisimleştiği yurtlar farklı sadece. Kimseye kendi kalbinden öte bir yurt yok yeryüzünde.

Yaşadıklarına, yaşananlara ve onların kendi üzerinde bıraktığı izlere yaklaşmayı başarmış. Zamanın bir yerinde yaşanan yanlış ve doğruları olduğu gibi ortaya sermeye çalışmış. O anlara yeniden katılacak cesareti göstermiş. Seslerin, sözlerin, ölümlerin, yasakların nüfuz edemediği gizli kovuklardan çıkardıklarıyla baş başa kalmaya çalışmış. Derlemiş, toparlamış, kimi zaman duygulanmış, kimi zaman da hayıflanmış. Ama hikâyesinin sesini duyabilmek için sesini kısmamış. Yazar Kısık Vadisi'ne yarım asırlık bir aradan sonra girerken babasının elini sımsıkı tutan ürkek bir çocuk haline bürünmüş romanında.  Hafızasının mayınlı tarlalarında karşısına çıkan her ismi, her olayı başarıyla resmetmeye çalışmış.

Ezanlar neden Arapça değil?

Çocukluğun yaraları! İşte onlar bazen bir orkestra şefi gibi idare eder insanı. Ömür boyu insanın sırtında bir yük gibi durur. Niçin yapıldığı bilinemeyen bir sürü şey, bir alacakaranlık halinden kurtulamaz bir türlü. Yazar kendi hikâyesinin labirentlerindeki açmazları çözmek için babasının yardımına başvurmuş. Kendi şehirlerinde, kendi köylerinde, kendi evlerinde yaşadıkları esaretin anlamsız hikâyesini de dinlemiş, dillendirmiş.

Vadilerinde neden Arapça ezan okunmadığını, neden Kur'ân okumanın ve öğretmenin yasaklandığını, neden 20 yıl boyunca köylerinde Cuma kılınmadığını sorgulamış hadiselerin izinde. Karakterlerin gerçek ve anlatılanların yaşanmış olması, romana farklı bir özellik kazandırıyor. Hikâyenin bir otobiyografi değil, anı değil, bir roman biçiminde anlatılması, okurun gerçeklik algısına başka bir boyut kazandırıyor. Aklın almadığı, kaderin düğümlendiği acı hatıraların ve anıların ortasında kalan incinmiş bir çocuğun, babasından miras kalan yarım asırlık acısı Kısık Vadisi'nde.

31.08.2012 Milli Gazete, Kültür

Bu haber toplam 847 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • İkinci Kez Yolu Açık Olsun Yavuz Bülent Bakiler’in02 Ekim 2025 Perşembe 11:06
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim