Konya hamulesi!

Ankara’dan Konya, git-gel üç saate düşünce, bizim de Konya seyahatlerimiz azaldı. Nitekim son Konya seferimizin üzerinden iki yıl geçmiş.

Demek ki, Büyük Selçuklu Veziri Nizamülmülk’ün 1000. Yılı dolayısıyla TYB’nin 40. senesinde düzenlediğimiz ilmi toplantıdan sonra yolumuz uğramamış Konya’ya.

Bu defa Konya Kitap Günleri için yoldayız. Ankara’da kitap fuarı var, Konya’da kitap günleri. Biz Konya’yı tercih ediyoruz, bu tercihimizde haklı olduğumuzu da görüyoruz. “Kitap Günleri”nin hakkını vermiş Konya. Belediye desteği olmadan İstanbul dışında kitap fuarı sürdürülebilir bir iş değil. Büyükşehir Belediyesi gereken desteği vermiş ki gerçek bir kitap fuarı ortaya çıkmış.

Açılışta Uğur Derman, Beşir Ayvazoğlu, Erol Göka, Kemal Sayar ve bizim kitap merkezli konuşmalarımız asıl sözü kitaba bırakacak kısalıktaydı. Kitap Günleri’ne katılan yayınevlerinin sayısı, çeşitliliği tam kıvamındaydı. Bu arada Konya merkezli bir hayli yayınevinin olduğunu da fuar dolayısıyla gördük. Bunların bir kısmı mahalli yayınevi çerçevesini çoktan aşmış.

Ara uzayınca, Konyalı dost ve ahbaplarla görüşmememize de kitap günleri güzel bir vesile teşkil etti. Tek tek saymayacağım, bazı unuttuklarım olabilir diye. Gerçekten özlem giderdik. Sohbet halkaları oluşturduk. Kitap imzaladık. TYB’e ayrılmış bölümde tarihî romanlarına bu sene Hadimî’yi de ekleyen Melahat Ürkmez ve yine tarihî roman yazarı Hasan Bayraktar kitaplarını imzalıyorlardı.

“Konuştuğun, gördüğün senin olsun, Ankara’ya götürdüğü kitaplardan bahset”, diyen kitap kurtları olabilir diye, şöyle bir sıralayalım.

Anadolu’da Türkçenin zirvelerinden Sinan Paşa’nın Tazarrunamesi, yani “yakarışlar kitabı”nı en başta sayalım. Yıllar önce Tazarruname’nin bir aktarmasını galiba Kültür Bakanlığı yayınlamıştı. Onu zaman zaman karıştırır, Türkçe duanın nasıl olabileceğini kavramaya çalışırdım. Bu kitabın tıpkıbasımı, çeviriyazısı ve bugünün diliyle açıklaması bir arada. Bir sayfa açtım ve okudum:
“Sen o hakîmsin ki, nergizin gözlerini, nergiz gözülüler gibi/Hikmetin ile/Bina eylersin.”

Konya Yazma Eserler Müdürü Bekir Şahin’in hediyesi olması kitabın güzelliğine güzellik kattı. 

Mustafa Çıpan dostumuz, eski Konya Kültür Müdürümüz, Risale-i Sipehsalar’ı yayına hazırlamış: Mevlâna ve Etrafındakiler. Onun hediyesi de makbulümüzdür, ötüp başımıza koyduk. Diğer bir Mevlâna eseri, Kerim Zemani’nin Aşkın Nakkaşı kitabı. Alt başlığı muhtevayı açıklıyor: Konularına göre Mesnevi şerhi. Karatay Akademi yayınlarından çıkan kitabı Ali Yaver Caferi çevirmiş. Mesnevi tercüme ve şerhlerinin yanına onu da yerleştirdik. Aynı yayınevinden bir kitap da Dünya Mevlevihanelerine Yolculuk. Bu kitabı okuduğunuzda Mevleviliğin Osmanlı haritasını dolduran varlığını hissedeceksiniz.

Kitaplarını imzalayan Perihan Akçay hanıma selâm verdik, epeydir görmüyorduk, alacaklı çıktık. Kuzey Işıkları, Bir Nihan Heybe ve Bana Tayyipçi Dediler kitaplarını hamulemize kattık.

Hasan Bayraktar’ın 1176 Arslan Yatağı kitabı Anadolu’nun Bizans tasallutundan kesin kurtuluşunun zaferini, Miryokefalon’u anlatıyor. Bu önemli dönüm noktasının bilinmesi için çaba gösterenler boşa emek sarfetmiyor. Daha önce Aşk Güneşe Benzer isimli tarihi romanını okuduğumuz Fatma Şeref Polat da Kın Nesreyn Yazıları kitabını imzaladı.

Konya’yı kitapla hatırlamak güzel! Hatırlatanlara selâm olsun.