Hikmet Kavşağında Edmund Burke ile Ahmed Cevdet adlı ikinci kitabında daha açık ifade ettiği gibi Bedri Gencer, İslâm dünyasının da dâhil
olduğu modern dünyanın ana probleminin hikmetin kaybı olduğu, kurtuluş yolunun da bu hikmete yeniden kavuşmaktan geçtiği kanaatinde. Ona göre civilisation (medeniyet) Batı’da sekülerleşme sürecinde “seküler bir hikmet” olarak kadim, anonim hikmetin yerine geçirildi. Bu da hikmet gibi önceleri mutlak olarak kullanılırken daha sonra “Avrupa medeniyeti, Hıristiyan medeniyeti, İslâm medeniyeti” gibi tamlamalara vücut verdi. Halbuki hikmet, bugün de İslâm dahil hiçbir şeye izafe edilmeden mutlak olarak kullanılan bir kavramdır.
Yusuf Kaplan ise tam aksine İslâm dünyasının kurtuluş yolunun bir medeniyet tasavvurundan geçtiği kanaatinde.
Bakalım bu farklı anlayışlardan nasıl bir beyin fırtınası ortaya çıkacak?































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.