• İstanbul 17 °C
  • Ankara 15 °C

Mustafa Uçurum: İnkılâp tarihi efsanelerini yerle bir eden kitap

Mustafa Uçurum: İnkılâp tarihi efsanelerini yerle bir eden kitap
D. Mehmet Doğan’ın dil ve kültür üzerine çalışmalarını çok değerli buluyorum. Özgün bir bakış açısı ile ortaya koyduğu düşünceleri özellikle yakın tarih üzerinde yoğunlaşınca daha derin bir boyuta geçiyor.

Doğan, konu tarih olunca cümlelerini en keskin ifadeler ile kullanıyor. Bilinenin ötesinde tarihin gizli kalmış yüzüne ışık tutarak sorgulayıcı bir zihin açıklığına davet ediyor hepimizi. Bir külliyat haline gelen eserleri, yakın tarihin deşifrelerini çözecek ve ders kitaplarının çok ötesinde bir tarihin olduğunu herkese gösterecek bir netlikte kaleme alınmış çalışmalar olarak bizleri bekliyor.

Millî Mücadele’nin Zaman Akışı, D. Mehmet Doğan’ın yeni kitabı. Yazar Yayınları arasından okuyucuya ulaşan kitap şu şekilde takdim ediliyor okuyucuya; “Bu kitap, zihinlere kazınan inkılâp tarihi efsanelerini yerle bir ediyor.”

Daha önce de “Batılılaşma İhaneti, Mağlubiyet İdeolojisinin Sonu, T.C. Tarihine Giriş, Türkiye’de Darbeler, Müdahaleler ve Siyasi Sistem” gibi kitapları zihinlerimizdeki tarih algısına çeki düzen veren Doğan, yeni kitabı ile bir dönemin akışına şahit tutuyor bizi.

Kitapta çok bilinen tarihlerin yanında Milli Mücadele döneminde gerçekleşmiş ayrıntı sayılabilecek olaylar da veriliyor. Böylelikle, Milli Mücadele Dönemi’nin ayrıntılı bir akışına kavuşmuş oluyoruz. 

29 Ekim 1914-29 Ekim 1923

Tarihin iki yüzü olduğuna inananlardanım. Bilinen tarih ve gizlenmiş tarih. Sadece yakın tarih için geçerli değil bu tez. Tarihin her dönemi için geçerli bu ikilem. Çocukluk yıllarımdaki tarih kitaplarını hatırlayınca bizlere nelerin anlatıldığını şimdi daha iyi anlıyorum. İlkokuldaki sosyal bilgiler kitabımızı çok iyi hatırlıyorum. Atatürk’ün Samsun’a çıkışı anlatılırken kullanılan resmi söylemem konuyu daha da netleştirecektir. Dalgalarla boğuşan kırık dökük bir gemi. Dümende Atatürk. Gemide başka kimse yok.

Doğan, kitabının sunuş bölümünde ilk izlenimleri veriyor. Yani bizi hangi tarihle buluşturacağını buradan anlıyoruz.

“Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya görevlendirilmesi meselesi yine hurafe yumağı halinde önümüze konuyor. Bu hurafeyi Paşa’nın Nutuk’ta kendi beyanlarıyla beslediğini de hatırdan çıkarmayalım.

Padişahı kandırmak bir yana İngilizleri atlatarak Karadeniz’e açılma, Bandırma vapurunun takibi ve her nasılsa yakalanamama gibi efsaneler hâlâ ders kitaplarında durmaktadır. Oysa Samsun iki ay önce, mart ayında bir İngiliz birliği tarafından işgal edilmiştir! Bu demektir ki, İngilizler isteselerdi Paşa’yı Samsun’da engelleyebilirlerdi.

M. Kemal Paşa, Büyük Millet Meclisi’nin açılışından bir gün sonra ( 24 Nisan 1920), Meclis’teki konuşmasında bu hadiseyi çok farklı şekilde ele almakta ve ‘Samsun’a çıkmak’ yerine ‘Samsun’da işe başlamak’ tabirini kullanmaktadır.

Paşa işin doğrusunu söylemektedir, 19 Mayıs’ta Samsun’da işe başlamıştır!”

Kitap 1914 yılından başlıyor. 29 Ekim 1914. “Cihan Harbi (Harb-i Umumî, Birinci Dünya Savaşı)’ne girmemize yol açan hadise: Karadeniz’in Rus hâkimiyetindeki limanlarının Osmanlı donanmasına katılan Alman gemileri tarafından bombalanması.”

Kitaptaki son tarih, 29 Ekim 1923. “Cumhuriyet’in 291 üyeden 158’inin katılmasıyla ilanı ve M. Kemal Paşa’nın ilk cumhurbaşkanı seçilmesi.”

Olay akışını veren bir kaynak

Kitap, kronolojik bir şekilde ilerliyor. Bu zaviyeden bakınca elimizde tarihin olay akışını veren bir kaynak var diyebiliriz. Bu kitabı özgün yapan özellik, olaylara Doğan’ın getirdiği yorumlar. Bunu her tarih için yapmıyor ama özellikle üzerinde soru işareti olan konulara getirdiği yorumlar dikkat çekici.

“10 Ocak 1. İnönü Zaferi ( zafer olduğu tartışmalıdır.) Garp Cephesi Kumandanı İsmet Bey (İnönü) ordumuza çekilme emri veriyor. Bu sırada Yunan Ordusu’nun da çekildiği anlaşılıyor. Bu çekilme bir köylünün haberi vermesi ile öğrenilir.”

“3 Şubat Eşref Edib-Mehmed Âkif idaresindeki Sebilürreşad’ın Ankara’da ilk sayısının yayımlanması (467 sayı) Sebilürreşad bu dönemde Büyük Millet Meclisi tarafından desteklenmiş, Matbuat Umum Müdürlüğünün matbaasında basılmış, bir kısmı yayıncılara verilmiş, büyük kısmı resmî kanallarla dağıtılmıştır.”

“30 Ağustos Başkumandanlık (Dumlupınar) Meydan Muharebesi. Kuvvetlerimizin Kütahya’ya girmesi.

-Vahideddin zaferi tebrik eden bir telgraf metni hazırlatır, başkâtipleri ve Sadrazam Tevfik Paşa telgrafın çekilmesini uygun bulmazlar.”

 Kitabın özgünlüğü ile ilgili D. Mehmet Doğan’ın cümleleri ile bitiriyorum yazımı: “Bu kitap, sıradan bir Milli Mücadele kronolojisi değil. Böyleleri çok sayıda var fakat ne olaylar ne isimler-şahsiyetler ve ne de sürecin akışı ile ilgili hakikat temelli kapsamlı bir kronoloji yok. Milli Mücadele’nin Zaman Akışı’nda bütün bunlar mümkün olduğunca öz şekilde ortaya konulmaya çalışılmıştır.”

 

Kaynak: https://www.dunyabizim.com/inkilp-tarihi-efsanelerini-yerle-bir-eden-kitap-makale,1307.html

Bu haber toplam 797 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim