• İstanbul 23 °C
  • Ankara 27 °C

Necmeddin Evci’den yeni kitap: Söz ve Sessizlik

Necmeddin Evci’den yeni kitap: Söz ve Sessizlik
Necmeddin Evci, fikir dünyamızın sanatçı yazarlarından. Denemeden fikir yazılarına, felsefeye uzanan bir çizgi üzerinde eserlerini istikrarlı bir şekilde veriyor.

Hikâyeden de vaz geçmiyor. Yaşamak Öldürür Beni’den Söz ve Sessizliğe kadar Türkiye’yi Yeniden Keşfetmek, Yarım Kalan isimli kitapları yayınlanmıştır. Yarım Kalan Evci’nin hikâyelerini bir araya getiriyor. Yazar “hayat, gerçekten, öykü sona erdiği anda başlar” diyor.

Türkiye’yi Yeniden Keşfetmek ise şöyle tanıtılıyor: “Bu kitap, Türkiye’nin kendi yerinde olmakla bile ne kadar etkili olabileceği realitesi etrafında düşünceler deniyor. Birbirleriyle ilişkili gördüğümüz konu alanları, sıkıcı olmayan bir üslupla serdedilmeye çalışıldı. İçeriden dışarıya gidip gelen ilgiler, sadece Türkiye gerçekliğinin farklı açılardan algılanmasını sağlamak için değildir. Zaten konunun ve konumumuzun tabiatı böyledir. Ayrıca kitap boyunca okur zihninin muhtemel yorulmaları, bu gidiş gidişlerde dinlendirilmek de istendi. Lozan’da İngilizlerin benzer sözlerinden sonra ABD başkanının baş danışmanı da ‘’ Türkiye kendi haline bırakılmayacak kadar önemli bir ülkedir’’ diyordu. Bu söz yanlış bir açıdan doğruyu ifade ediyor. Kendini, kendi halini yaşayan, kendi belliğini bulmuş bir Türkiye’nin, hangi şiddetle bir deprem üssü olduğu ‘’ One Minute ‘’ ihtarından sonra görüldü.”

Yazarın güçlü bir fikir zemininden beslendiğini bu kitaba bakarak söyleyebiliriz. Söz ve Sessizlik’i Evci’nin fikir ve felsefe alanlarında kat ettiği mesafeyi gösteren bir kitap olarak görebiliriz.

Yazar Önsöz’de şöyle diyor:

“Bu kitap, sözün hayat, hakikat ve varlıkla ilişkisiyle oluşan anlam ve anlama formlarının, dil becerileriyle imkâna dönüşme tarzı ve mahiyetini konu etmektedir. Son yıllarda ‘başarmak’ için konuşmanın önemine dikkat çekiyor gözükerek, olur olmaz yerde ve zamanda karşımıza çıkan ‘kişisel gelişim programları’ da alanımız dışındadır. Hayat aramızdaki anlamsal bağ zayıfladığı ölçüde, varlık, aşkını, coşkusunu yitiriyor. Zaten tensel çıkarları için sözü sükseli, parıltılı laflar etmek dışında anlamayan, anlamasına da imkân olamayan bu ölçüsüz, ölçeksiz insanların amalarıyla, bizim sözümüz veya sözden anladığımız asla yan yana gelmedi, gelmez.”

Yine ele aldığı konuların muhassalası olan cümleleri önsözde buluyoruz: “İnsan istikametini yitirdi, güzergahını şaşırdı, yolunu kaybetti. Düştüğü yerden sözle kalkacaktır; söze dayanıp, söze tutunup sözü kuşanıp kalkacaktır. Sözü ayağa kaldırdığı ölçüde doğrulacak, yücelttiği ölçüde yücelecektir. İnsan, gözle yaşamaktan ziyade sözle yaşamak gerektiğine inandığı zaman, anlam ve erdem yolunda ümitleri çoğaltan bir imkân elde edecektir. Sözle tanışmak ve sözü taşımak önemlidir. ‘Söz taşımak’ deyimiyle mahalle dedikodularından başka şey akla gelemeyen vasatta, sözün ilmî, edebî, felsefî derinliğine dikkat çekmek istedik. Dil üzerinden söze ve sözle gelen, sözle var olan tasavvur dünyamızın kıyıma, katliama uğratıldığı yakın geçmişimizin hazin tecrübeleri sebebiyle işimiz zor, fakat önemlidir.”

Necmeddin Evci, bu zor işi, başardığını Söz ve Sessizlik’te bir daha gösteriyor.

*

Beyan Yayınları 0212 512 76 97

Bu haber toplam 409 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim