• İstanbul 19 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 23 °C
  • Konya 18 °C
  • Sakarya 19 °C
  • Şanlıurfa 26 °C
  • Trabzon 17 °C
  • Gaziantep 25 °C
  • Bolu 16 °C
  • Bursa 18 °C

Ney, bir ayinin sesi, insan-ı kâmilin sembolüdür

Ney, bir ayinin sesi, insan-ı kâmilin sembolüdür
Neyzen Süleyman Erguner, ney üfleme ile insanın kemâlâtı arasındaki ilişki ve merhum dedesi Süleyman Erguner ve babası Ulvi Ergüner hakkında Salih Ağbalık'ın sorularını cevapladı.

Neyzen Doç. Dr. Süleyman Erguner Beyefendi’yle ney'in manevi dünyasına dair röportajımızda sanat abidesi merhum dedesi Süleyman Erguner’in, merhum babası Ulvi Erguner’in hayatlarına ve ney'in tarihine dair konuştuk. Ney'in mübarek tarihi içinde insan-ı kâmil olunduğunu fark ettik.

Ney sakin mekânların feryadıdır ve bilhassa mevlevihanelerin. Ney'i günümüz koşullarında değerlendirdiğimizde gelenekle arasındaki bağı nasıl değerlendirirsiniz?

Evet, aslında mekânla birlikte ahenk konusudur; her ne kadar sadanın ona uygun bir mekânda feryadı orada bulunanları sarar ve manevi etkisi altına alırsa da Ney’in feryadı gönüllerin feryadıdır, vatanından ayrılanların üzüntüsünün feryadıdır. Tabii, ney'in müzik aleti olarak kültür tarihimizde Orta Asya’ya kadar olan süreçte var olduğunu; Hz. Peygamber (SAV) zamanında ney'in meclislerde üflendiğini, Resul Aleyhisselamın ney ve bendir dinlediğini aktaran kaynaklar var. Hz. Mevlâna’nın Mesnevi'sine “Dinle Ney’den” diye başlaması bu tarihi akışın neticesidir. Mevlâna’nın meclislerinde ney üflenmesi, gazeller eşliğinde ney üflenmesi ve sema edilmesi, Mevlana’nın gazel söyleyerek sema etmesi, ney'in Mevlevi tarikatında ön planda olmasını sağlamıştır. Öyle ki ney ve sema bir olmuştur. Ney’in feryadı, insan-ı kâmilin feryadıdır. Ben bu feryadın üzüntü ifade etmesinin yanında; sevgilisine kavuşan insanın, gülüne kavuşan bülbülün, Allah’a kavuşma heyecanında olan insan-ı kâmilin bundan duyduğu neşe ile feryat ettiğini düşünüyorum veya böyle hissediyorum.

Ney'in ait olduğu coğrafya düşünüldüğünde akla ilk gelen Anadolu oluyor. Malumunuzdur ney'i tekkeden, mevlevihaneden bağımsız düşünemeyiz. Ney'i tasavvufi bir enstrüman olarak düşündüğümüzde Hindistan’ın da Anadolu gibi ney'e aşinalığı var mıdır?

Mevlana’dan sonra ney'in var olduğu mekânların başında mevlevihaneler gelmiştir. Konya’da Mevlana Dergâhı’ndan yayılan mevlevihane anlayışı, Afyon, Kütahya, Gelibolu, İstanbul’daki mevlevihanelerle ve Osmanlı İmparatorluğu’nun büyümesiyle kuzeyden güneye, doğudan batıya imparatorluk toprakları içinde zaman içinde 101 mevlevihane açıldı ve başta Mevlevi kültürü, dini ve tasavvufi hayat, diğer bilimsel ve sanatsal konuların işlenmesi bu kültür-ahlak-tasavvuf-sanat-dini eğitim potasındaki değerler, tüm coğrafyada vücud buldu ve kendisini geliştirdi. Kahire, Tebriz, Kırım, Peç mevlevihaneleri, İstanbul ve Anadolu’daki mevlevihanelerle her türlü ilişkiyi sürdürerek faaliyette bulunmuşlardır. Rahmetli hocamız Prof. Dr. Süheyl Ünver, mevlevihaneler için ‘Mevlevi Akademisi’ tabirini kullanırdı.

Ney, sema töreninin nefesidir. Mevlana’nın ve sonraki Mevlevilerin ney'i ‘nây-ı şerîf’ diye ifade etmesi, onların ney'e verdikleri önemi ortaya koymuştur. Böylelikle yegane nefesli enstrüman olarak, daha doğrusu Allah aşkıyla dolu nefeslerle ses veren bir kamış olarak, Anadolu’yu aşarak doğuya, batıya, her yere ulaşmıştır. Neyzen lafzında yer alan ‘zen’ kelimesi doğunun tasavvuf anlayışının kısaca ifade edilmesidir. Hindistan ve Japonya’da ney gibi kamıştan yapılarak ney gibi feryad eden enstrümanlar Doğunun tasavvuf yolunun önemli elemanları olmuştur. Hindistan’ın ney'e ilgi duymasını, orada mesnevi okunmasının sebebi, Müslümanların yıllarca Hindistan’ı yönetmesi, Farsça’nın yaygın olmasıdır. Diğer taraftan, Mevlâna’nın babası sultânü’l-ulemâMuhammed Bahaeddin VeledNecmeddin-i Kübrâ’nın talebesidir ve dolayısıyla Mevlevilik Kübrevî tarikatıyla ilgilidir ki Nakşibendîliğe çok yakın olmasıyla ve Hindistan’daki yaygınlığıyla bilinmektedir.

 

Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/19216/ney-bir-ayinin-sesi-insan-i-kmilin-semboludur.html

Bu haber toplam 1199 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim