Dergâh dergisinin 297. sayısında, alışık olduğumuz üzere bizi ön ve arka kapakta şiirler karşılıyor. Kapak şiirleri fena değiller. İç sayfalarda Bahri Gördebak’ın şiiri de umut vaad ediyor.
Muhammed Mücahid Yılmaz, Derkenar sütununda yazmış. “Günümüz Edebiyat Ortamı ve Eleştirisine Dair Birkaç Söz” yazısının başlığı. Yılmaz, T. S. Eliot’tan bir alıntıyla giriyor yazıya. “Eleştirmecilerimizin çoğu, konuya açıklık getirmemekle, uzlaşma, susturma, sırt sıvazlama, pohpohlama ve tercihen münasip uyuşturucularla meseleyi geçiştirmeye çalışmaktadırlar.” Hem Eliot’ın günümüz Türk şiiri için de geçerli kabul edebileceğimiz tespitini, hem de Yılmaz’ın yazısını önemsiyoruz.
Nitelikli eser okuyucusunu er geç bulur
Eleştiriye açık olduğumuzu söyleyebiliyoruz rahatlıkla. Eleştiriye açıklık iddiası, içinde bir bakıma güçlü olduğu iddiasını da taşıyor olmalı. Şimdiye kadar kimsenin aksini söylediğini duymadık, fakat edebiyat ortamımızın eleştiriye açık olup olmadığı üzerinde samimiyetle düşünmeye ihtiyacı var gibi görünüyor. Bunu bir öneri olarak buraya kaydetmiş olalım.
Son zamanlarda edebiyat ortamımızda tahkir maksatlı ve güçlüye vurmanın cazibesine kapılan eleştirilere rastlar olduk. Yarım saatte falanca dergide yayımlanan şiirlerden bir tane, fazladan bir yarım saat uğraşarak falanca dergide yayımlanan şiirlerden bir tane yazabileceğini iddia edenlere denk gelebiliyoruz. Böylesine tahkir etme ve güçlüye vurarak güç devşirme maksadı taşıyan eleştirileri seviyeli eleştirilerle karşılayan şair, yazar ve dergilerimiz az da olsa var ama hâlâ.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/?aType=haber&ArticleID=19089































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.