• İstanbul 16 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 12 °C
  • Sakarya 13 °C
  • Şanlıurfa 18 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 13 °C
  • Bolu 11 °C
  • Bursa 15 °C

Okuyup yazarak yaralarımı sağaltıyorum

Okuyup yazarak yaralarımı sağaltıyorum
Bursa’da düzenli olarak yapılan Bir Okur Bin Okur sohbet programının ilk konuğu öykücü Mustafa Başpınar’dı..

 

Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ tarafından İbrahim Paşa (Mahkeme Hamamı) Kültür Merkezi’nde düzenlenen kültürel etkinliklerin sezon açılışı gerçekleştirildi. 2 Ekim 2013 Çarşamba akşamı düzenlenen Bir Okur Bin Okur başlıklı etkinlikle yapılan açılış programına Bursa Kültür AŞ Genel Müdürü Rıfat Bakan da katıldı.

Programın başında İbrahim Paşa Kültür Merkezi yetkilisi olarak mütefekkir şair Metin Önal Mengüşoğlu kısa bir konuşma yaptı. Kültür AŞ’nin Bursa halkı için İbrahim Paşa Kültür Merkezi’nde düzenlediği programların önemine değinen Mengüşoğlu, “Niçin bu programları yapıyoruz?” sorusunun karşılığını şu cümlelerle verdi:

“Şöyle bir baktığımızda Müslüman coğrafyaya, hep kan görüyoruz. Bizzat ben son 50 yılda akan kanların tamamına şahidim. Bu süreç içinde hep kan dökenleri lanetledik. Oysa bizim bir şeye ihtiyacımız vardı: Kendimize bakmak. Bunun bir yolu vardı bence: Düşünmeyi öğrenmek, bir düşünce ekolü geliştirmek. Bize sivil bir düşünce okulu gerekliydi. Yeniden düşünmeye, Müslümanları davaya çağırmaya ihtiyacımız vardı. İbrahim Paşa Kültür Merkezi’ndeki faaliyetlerimiz bunun bir tezahürüdür. Bu mekân bu çalışma için küçük bir okuldur. Burada şunu dememiz gerekiyor, şu bilince ulaşmamız gerekiyor: Rakiplerimiz adamsa biz de adamız. Biz de adamsak düşünmek zorundayız. Resmi öğretilerin dışında bu tür sivil çalışmalar bizi tekrar ayağa kaldıracaktır.”

Yaralarımı sağaltıyorum

Programının konuşmacısı, Dergah Yayınları’ndan çıkanMeleğin Gölgesi kitabıyla tanıdığımız öykü yazarı Mustafa Başpınar’dı. Programda Cevat Akkanat’ın kendisi için hazırladığı soruları cevaplandıran Başpınar, okuma ve yazma sürecine nasıl girdiğini açıklarken, hayatındaki bazı aşamaların etkin rolü üzerinde durdu. Okuma macerasının oldukça geç bir tarihte, lisede yatılı öğrenciyken, her nasılsa önünde bulduğu bir kitapla başladığını söyleyen Başpınar, okumanın sağladığı faydaları da şu cümleyle açıkladı: “Okudukça yaralarımın sağaldığını görüyordum. Ama bu okumaların açtığı yeni yaralar da oluyordu. Bu karşılıklı süreç zamanla bende yazma refleksini geliştirdi. Yazmaya ciddi olarak teşebbüsüm üniversite yıllarında oldu. Hocam Turan Karataş’ın teşviklerini unutamam.”

Program genel olarak Mustafa Başpınar’ın Meleğin Gölgesi adlı kitabı üzerinden sürdü. Bu çerçevede, eserlerinde aile ve akrabalık isimlerinin önemli kahramanlar olarak görüldüğü kendisine hatırlatıldığında yazar, bunun bir tesadüf olmadığını, fakat özel bir gayrete de yaslanmadığı söyledi. Hikâyelerini oluştururken duygu yoğunluğunun önemli bir etken olduğunu belirten Başpınar, çevreyi ve sosyal hayatı iyi gözlediğini ve oralarda olup bitenin kendisinde birer öykü şekline büründüğünü vurguladı.

Sosyal faydaya evet, slogana hayır!

Başpınar, sanat ve edebiyatta sosyal fayda bağlamında da önemli şeyler söyledi. Öykülerinde sosyal meselelere değindiğini, bunları özellikle kahramanların duygu ve düşünce dünyasına etki eden unsurlar olarak önemli bulduğunu belirtti. Fakat öykünün ideolojik bir metin olmadığını belirten Başpınar, sloganların bu tür eserlerde yer bulamayacağını, aksi takdirde edebî metin olmaktan çıkacağını iddia etti.

Edebiyatın bir kurgu olduğunu da belirten Mustafa Başpınar, fakat bu kurguyu yazarın oyun oynaması şeklinde düşünmenin yanlış olacağını söyledi. Öykülerindeki bazı teknik ayrıntılar, özellikle de hızlı geçişler üzerinde kendisine sorulan soruya ise Mustafa Başpınar şu cevabı verdi: “Öyküde geçişleri yaparken, örneğin karakteri tanıtırken okuru sıkmamak lazım, yoksa okur kopabilir. Bu yüzden sinematografik bir yaklaşımı önemsiyorum.”

Programda, içinde on üç öykü bulunan Meleğin Gölgesi’ndeki öykülerden bazıları üzerinde özellikle duruldu. Başpınar, kendisine en çok sevdiği öyküleri sorulduğunda ise önce cevap vermek istemedi. Fakat ısrarlar sonucu “Selvinaz’ın Oyuncakları” ile “Hiç” adlı öykülerindeki duygu yoğunluklarının kendisini de derinden sarstığını söyledi.

 

Cevat Akkanat haber verdi

www.dunyabizim.com

Bu haber toplam 983 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • İkinci Kez Yolu Açık Olsun Yavuz Bülent Bakiler’in02 Ekim 2025 Perşembe 11:06
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim