“Radyoculuk bitiyor”, “eski radyolar/radyocular mı kaldı” diyenlere inat, radyoculuğun canlı bir şekilde devam ettiğini biliyoruz.
Biz de Dünya Bizim olarak radyocuların nabzını tutalım istedik ve gündemlerinde neler var, sorduk.
Diyanet Radyo'dan Mustafa Cihat sorularımıza cevap verdi.
Diyanet Radyo hangi amaçlarla yayın hayatına başladı?
Radyonun geçmişten beri büyük kitlelere aynı anda hitap edebilme gibi büyük bir gücü var. Radyo sayesinde ülkenin bir ucundaki köyde yaşayan bir insanla, şehrin merkezinde yaşayan bir insana aynı dakikalarda, aynı hislerle kolaylıkla ulaşabilmek gibi bir şansınız var. Bizim de yola çıkarkenki en büyük hedefimiz buydu aslında. Türkiye’nin her yerini kucaklayabilmek ve insanların hepsiyle aynı anlarda, aynı güzel duygularda buluşabilmek. Biliyoruz ki şu an insanlar bir yerlerde hüzünleniyor, gülüyor, ağlıyor, düşünüyor, sohbet ediyor. Stüdyoya geçtiğimizde ve yayına başladığımızda biliyoruz ki insanlar bunların hepsini yaparken bir yandan da bizi dinliyorlar. O anki duyguları neyse bizi öyle dinliyorlar, onların hayatında bir fon müzik olduğunuzu hissediyorsunuz, duygularda buluşuyorsunuz, sırdaş oluyorsunuz. Çünkü radyo bir yanıyla da böyle bir şey ve bizim amaçladığımız şey de tam olarak buydu.Onlar bizi dinlerken aslında biz de onları dinliyoruz.
Radyonuzu diğer radyolardan ayıran hususiyetler neler?
Geçmişten bugüne doğru baktığımızda var olan çoğu radyonun belli noktalara odaklandığını görüyorum. Ya sadece Kur'an dinletmek üzerinde yoğunlaşmış ya da diğer her şeyi arka plana iterek sadece müzik dinletmeye odaklanmış radyolar var. Dolayısıyla biz bunların hiçbirini göz ardı etmeyen bir radyo olmayı hedefledik. Zaten var olan birçok tematik radyo var ve tematik bir radyo olarak işe başladığınızda klişe olmaktan uzak durmak zorundasınız. Müzik kalitenizle, programlarınızla yeni ve etkileyici bir soluk getirmek zorundasınız. Bunun bilincinde olarak en başta müzikler noktasında hassas davranmaya çalışıyoruz. Tasavvuf müziğinin en güzel örneklerini seçmeye, aynı zamanda ezgi diye adlandırılan, sözleri manevi içerikli olan ama alt yapısal olarak daha popüler ve daha Batı soundu içeren eserleri yayınlıyoruz.
Radyomuzu diğer radyolardan ayıran diğer bir husus da radyo tiyatroları. Hepimizin çocukluk anılarında mutlaka radyo tiyatrolarının önemli bir yeri vardır. Dizi ya da filmlerde bulunamayacak bir tadın ve hayal dünyasının radyo tiyatrolarında ve drama dilinde olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden geçmişteki radyoların vazgeçilmezi olan “arkası yarın” geleneğini ve drama dilini Diyanet Radyo'da etkin olarak canlandırmaya çalışıyoruz. Diğer husus da şu ki, biz Diyanet Radyo olarak reklam almıyoruz. Yayınımız hiçbir şekilde reklamlarla bölünmeden devam ediyor.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/19104/radyolar-siginilacak-bir-liman-huviyetinde.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.