• İstanbul 14 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 16 °C
  • Konya 17 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 19 °C
  • Trabzon 18 °C
  • Gaziantep 17 °C
  • Bolu 12 °C
  • Bursa 15 °C

Resulullah dil hatâsını asla hoşgörmezdi

Resulullah dil hatâsını asla hoşgörmezdi

Hadis âlimi Prof. Dr. İbrahim Canan, “Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye” adlı kapsamlı eserinde, Resulullahın (s.a.v.) ve Sahabîlerinin dil konusunda ne kadar hassas davrandıklarını ve en küçük bir dil hatâsına müsamaha göstermediklerini, son derece çarpıcı örnekleriyle açıklıyor. Eserin konumuzla ilgili bölümünden bir kısmı: 

– 1 –

PROF. DR. İBRAHİM CANAN

Sünnette dil terbiyesi deyince iki husus akla gelmektedir.

Bunlardan birincisine göre az konuşmak, yalan söylememek, mâlâyâni sözlere yer vermemek, lânet, sebb, kaba, müstehcen ve çirkin sözlerden kaçınmak gibi birkaç esasta hülâsa edebileceğimiz dille ilgili ahlâkî disiplin karşımıza çıkar.

İkincisine göre de, konuştuğu dilin kaidelerine uygun olarak kullanılması için gereken terbiye ve alışkanlığın verilmesi karşımıza çıkar.

Sünnette her iki çeşit terbiyeye de ehemmiyet verilmiştir. Meselenin ahlâkî yönü üzerinde hassasiyet herkesçe malûmdur. Hattâ bu hususla ilgili bir kısım hadisler çok kimselerin hafızalarında yer etmiştir. Biz burada daha ziyade dilin gerek yazı ve gerekse konuşma  sırasında doğru kullanılması hususunda Sünnette gelen talimata dikkat çekmek istiyoruz.

***

Hicrî 351 yılında vefat etmiş olan Ebû’t-Tayyib Abdü’l-Vâhid ibnu Alî, Merâtibu’n-Nahviyyîn adlı kitabında daha Hz. Peygamber zamanında mevâlî ve mütearribîn (sonradan Araplaşanlar) saflarında “lâhn” denilen dil bozukluğunun zuhur ettiğini söyledikten sonra, Hz. Peygamberin huzurunda vaki olan lâhne bîgâne kalmadığını belirtir:

“Bize rivayet edildiğine göre, bir adam huzur-u Risaletpenâhîde lâhnde bulunmuştu. Derhal ‘Kardeşinizi irşad edin’ buyurdu.”[1]

Yine aynı kaynak, Hz. Ebû Bekr’in de “Okuyup lâhnde bulunmaktansa, okuyup (gökten) atılmayı tercih ederim” dediğini kaydetmektedir.[2]

Hz. Ebû Bekr, lâhnden bu nefretini, muhtemelen Hz. Peygamberinh bu husustaki talimine dayanarak ifade etmektedir. Zira Resulullah “Ben Kureyş kabilesindenim, Benû Sa’d içerisinde yetiştim. Bende nasıl lâhn olur?” diyerek kendisinde lâhn olamayacağını müdellel olarak reddeder.[3]

Devamı: https://yazarumit.com/resulullah-dil-hatasini-asla-hosgormezdi/

Bu haber toplam 447 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim