'Şairin Sabrı' bir inceleme kitabı için ilginç bir adlandırma. Şairin sabrı okuyucu için neden önemlidir?
Behçet Necatigil, bir şairin hangi toplumsal şartlar içinde yetişirse yetişsin, içindeki tinselliği, ruh iklimini şiire aktardığı 'hikmet' ve 'bilgelikten' vazgeçemeyeceğini söyler. Şairin sabrı derken, şairin işinin aslını oluşturan ve bir parçası olduğu gelenekle hesaplaşma ve geleneği yenileyerek devam ettirme gayretinden bahsetmiş oluyorum. Şairin, büyük bir emek gerektiren sabrında cisimleşen ve işine duyduğu müşfik saygıyı içeren dikkati, böyle bir şairin farkına varabilen okur için mutluluk vericidir. Okur, içindeki derinliği paylaşan, bu anlamda sabırlı şairlerden beslenir.
'Şairin Sabrı'nda Kemalist ideoloji ve Cumhuriyet dönemi süreci üzerinde duruluyor. Bu sebeple biraz siyasî geri planı olan bir kitap bu. Kemalist ideoloji edebiyatı ne derece etkiliyor sizce?
Mevcut resmî kültür politikasını ulusçu-Kemalist ideolojinin belirlediğini göz önüne aldığımızda bunun etkisinin bütün bir edebiyat üretimine yansıdığını inkâr edemeyiz. Bu, otoriter modernleşmeci ve edebiyatı geleneklerinden kopartıcı yaklaşım mevcut müfredatla kuşaklar boyu aktarıldığı için edebiyat pratiğini olumsuz etkilemiştir. Halen bu olumsuz etki devam etmektedir. Resmî görüşün kalıcı olan çelik nüvesi, mevcut edebi pratiği Kemalist ideolojiye hâlâ yeniden uyarlamaktadır. Derinleşen burjuvalaşma sürecinin getirdiği açıklık ve yenilik dahi Kemalist ideolojinin bu olumsuz etkisini tam anlamıyla aşmayı başaramamıştır. Buna kapitalist piyasanın çok satmaya teşvik edici ve medyatik hazcılığı öne çıkaran kâr amaçlı yönlendirmesini de eklemek gerekir.
'Şiir Bilinci' kitabı 'Şiir Okuru İçin Teorik Tespitler Defteri' alt başlığıyla yayımlanmış. Şiirde bilinç ne demek tam olarak? Şiir okuyucusunun mutlaka bir bilince sahip olması gerekir mi?
Şiiri okuma pratikleri, okurların şiirden beklentileri ile doğrudan ilişkilidir. Şiir okurlarının çoğundan şiiri eleştirel gözle, üzerinde derinlemesine duracak, eleştiri yazacak ölçüde detaylı okumasını beklemek mümkün değildir. Gerekli de değildir. Bilinçli şiir okuru derken kastım, şairin edebi gelenek içindeki yerini sorgulayarak, hakikat başta olmak üzere temel kavramlara nasıl yaklaştığını gözeterek yapıtlara eğilen okurlardır. Bu tip bir okur için şiir eleştirisi ve çözümlemesi içeren kitaplar çok yararlıdır.
'Şiir Bilinci' kitabında belirli kavramlar sık sık yer alıyor. Gelenek, insan, benlik, yöntem, hakikat, kötülük, edebi miras, estetik vb... Bu kavramların bilinç yönüyle okuyucuyakatkısı nedir?
Şiiri bilinçli okumak, şairin işinin niteliğinin farkına varmak için gelenek, insan, hakikat, kötülük vb. kavramları okuma macerasında yedekte tutmak gereklidir. Mesela gelenek şiir üretiminde en önemli kavramlardandır. Sezai Karakoç'un dediği gibi, gelenek, "yeni gelenin özgürlüğünü hak etme sınavının kara tahtasıdır. Pirlerle olan alışverişin usul ve adabıdır." Şiir eleştirisi pratiğinde kavramlara dayanmak, okurda şiir bilincini geliştirmek için olmazsa olmaz bir şarttır. Edebi okuma pratiğinin kurucu resmî ideolojinin tahakkümünden bir türlü kurtulamadığı ülkemizde, Batı ülkelerindeki gibi herkesin üzerinde birleştiği kanonik şairlerin bulunduğunu söyleyemeyiz. Toplumun her kesiminin rahatça sahiplendiği bir edebi kanon oluşturmak için şiire kavramların ışığında yaklaşmak gerekir.
'Şiir Bilinci'nde özellikle dikkatimi çeken bir bölüm var. 'Şiir- Hakikat İlişkisi Üzerine Notlar' bölümü. Her iki kitabınızda da vermek istediğiniz mesaj burada sanki. Gerek şiirde gerekse araştırma-inceleme alanında hakikati neden önemsiyorsunuz?
Hakikat kavramı edebi eleştiride göz önüne alınması gereken temel kavramlardan biridir. Şairler, somut, nesnel hakikatle ilişki kurmalı ve şiirde hakikat meselesine toplumsal ve politik olandan kendilerini soyutlamadan hayata bakmalıdırlar. Ne var ki bu bakış bir yönüyle eksik kalır. O yön, edebi üretim sürecinde Tanrısal hakikatin, büyük harfli hakikatin varlığına tamamen kayıtsız kalmamayı ifade eden yoldur. Şiirin genelde ezberlenme özelliği ve dua ile örtüşen niteliği onun biricik hakikat ile ilişkisinin orijinde mevcut ispatı gibi ele alınabilir. Şairler, inkâr ettikleri, başka isimler verdikleri noktada dahi içlerindeki manevî iklimin, büyük hakikatin rüzgârından, etkisinden hiçbir vakit uzaklaşamazlar.
Metin Erol
19.05.2012 Zaman, Kültür

![[RÖPORTAJ] Otoriter modernleşme, edebiyatı olumsuz etkiledi](https://www.tyb.org.tr/d/news/818.jpg)





























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.