Dedelerimiz, “Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek” düsturunca, iffet ve utancından dolayı fakirliğini gizleyenler, onur ve vakarından dolayı ihtiyaçlarını kimseye açamayanlar için, eşine tarihte rastlanmayan gayet zarif bir yardım yolu geliştirdi. Bunun adına “Sadaka Taşları” diyoruz. İyilik yapmanın en zarif yöntemlerinden biri, belki de ilki olan sadaka taşları, Türkmenistan Aşgabat’ta“İhtiyaçgâh” olarak biliniyor. Konya Obruk Gölü’nün kıyısında bulunan Selçuklu kervansarayının yakınındaki caminin duvarında yer alan niş, halk tarafından “Hayrat deliği” olarak anılmaktadır. Kayseri'de Şeyh Yahya Efendi Türbesi ile doğusundaki Ulu Cami’nin müşterek avlusunda bulunan sadaka taşına Yahyalılılar “Hacet yeri” demektedirler. Bunların dışında sadaka taşları, “zekât taşı”, “zekât kuyusu”, “ihsan kapısı” , “fukara taşı” gibi isimlerle de anılmaktadır.
2009 yılına kadar Süheyl Ünver, Ahmet Yüksel Özemre, Beynun Akyavaş, Abdülkadir Abdülkadiroğlu, Hasan Özönder gibi büyüklerimiz tarafından makalelerinde, kitaplarında yer verilen ve şifahi olarak anlatılan sadaka taşlarını kitap haline getirmek bu fakire nasip oldu. 2009 yılından bugüne kadar sadaka taşları ruhunun kültür dünyamızda yeniden hayat bulması yönünde pek çok girişim yapıldı. Çok güzel gelişmeler oldu. Kısaca bunlara değinmeye çalışalım.
Bize erdemli insan olma yolunda ilham veriyorlar sadaka taşları 
2010 yılında Vakıflar Genel Müdürlü tarafından onbinlerce basılıp Türkiye sathına dağıtılan 12 yapraklı duvar takviminin 2 sayfası sadaka taşlarına ayrıldı. TDV İslam Ansiklopedisi'nde Hakkı Acun’un hazırladığı taş maddesinde sadaka taşları kayıtlara geçti. Yine aynı yıl “Sadakataşı Derneği” isimli bir yardım derneği kuruldu. 2014 yılında lise öğrencileri tarafından geliştirilen sadaka taşı projesi, TÜBİTAK Sosyal Bilimler proje yarışmasında incelenerek Türkiye ikinciliği ödülüne layık görüldü. Paşabahçe Cam Sanayi, kültür ürünleri arasında sadaka taşı objesi yaparak satışa sundu. Yine sadaka taşları, TDK Sözlüğü'nde “Genellikle cami vb. yerlerde ihtiyaç sahiplerinin alabilmeleri için para vb.nin bırakıldığı özel yer” açıklaması ile yerini aldı. Kim 500 Milyon İster isimli TV yarışma programında soru maddesi olarak ekranlarda boy gösterdi sadaka taşları. O kadar ilgi çekici bulundu ki, Seda Sayan bile soluğu Sümbül Sinan Efendi dergâhı civarında bulunan sadaka taşlarının yanında aldı. Haklarında yazılan onlarca makaleden ve haberden bahsetmiyorum bile. Ve belgeseller…
Sadaka taşları bugün fonksiyonelliğini kaybetseler de günümüze kadar ulaşmayı başaranları bize erdemli insan olma yolunda ilham vererek ışık saçmaya devam ediyorlar. Sadaka taşları, ceddimiz Osmanlı’nın kaybolmaya yüz tutmuş şeref belgeleri, onur abideleridir. Yardımı sayarak değil, saçarak yapan dedelerimizin iyilik düşüncesinin taşa işlenmiş fazilet abideleri hakkında ne yazılsa, ne yapılsa azdır diye düşünüyoruz.
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/21791/sadaka-taslarini-korumak-bu-milletin-gorevi.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.