Kiminin hafızasında kaotik bir yaşam tarzı belirirken kiminin kulaklarında dinmek bilmeyen klakson sesi çınlar. Algıdaki tüm bu farklılıklara rağmen şehrin seslerle ifade ettiklerinde birleşildiği görülür. Örneğin; Paris'e gidenler, yaş alırken yaşlanmayan zarif bir hanımefendinin topuk seslerini duyarlar. Tokyo'ya gidenler zamansız tasarımların dinginliğinde kendi iç sesini dahi işitebilirler. Londra 'ya gidenler "Tanrı kraliçeyi korusun!" nidalarını, Milano'ya gidenler bu günün gerçekliğini taşıyan şıklığa karışmış telaşın seslerini duyarlar. New York 'a gidenler gökdelenlerin hızını azalttığı rüzgârın cılız uğultusunu duyarken gözbebeğimiz İstanbul'un sesleri hakkında da bir şeyler söylemek gerekir. Bu konuda edilecek üç beş kelamdan evvel Arnavut asıllı Makedon Yazar Kim Mehmeti'nin İstanbul 'dan duyduklarına kulak verelim.
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/sadra-sifa-veren-sehir-sesleri-k4735.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.