• İstanbul 16 °C
  • Ankara 5 °C
  • İzmir 15 °C
  • Konya 8 °C
  • Sakarya 11 °C
  • Şanlıurfa 16 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 12 °C
  • Bolu 7 °C
  • Bursa 15 °C

‘Seni ne ihtiyarlattı’ diye sorarken de oruçlu

‘Seni ne ihtiyarlattı’ diye sorarken de oruçlu
Sözü ve çoğaltılmış hallerini okurken, o okumuşluktan hasıl olan yazılar yazarken, kendisini de okuyor ve dokuyor. Abdullah Harmancı’yı yazdı Mehmet Aycı..

Yahut içinde yedi milyar insanı, bu insanlar içinde daha çok yetmiş beş milyon insanı, o insanlar içerisinde daha çok kırkları, yedileri, üçleri konuşturuyor da, o konuşmaların pıtraklarını budaklarını yontarak, kumunu taşını süzerek, kendi sesi, kendi durgunluğu, kendi dinginliği kılarak söylemek için bir süzek olarak kullanıyor dudaklarını…

Gözleriyle dudakları aynı yere bakıyor. Ya da dudaklarının da gözleri var, gözlerine paralel… Durmuş oturmuş, saygı uyandıran, dünyaya saymak ve sayılmak için geldiğimizi bilen bir bakış diliyle bakıyor gözleri…

Kendine ait bir öykü dili geliştiren nadir öykücülerimizden

Her günün, her anın hasatçısı… Haset ve hasetçi sözcüğü, o sözcüğün çağrışımlarının bulaştığı tohumlar, bitkiler, canlılar, onun harmanına ulaşamıyor.

Bir de, iyi ve ince olanın iyi ve incelikten kaynaklanan durumuna ve duruşuna, o duruşun ve o durumun yer yurt edinirken çektiklerine ve çentiklerine dair bir sözlük yazacak kadar çok kelime vermiş Allah ona…  Nereye baksa bir sözcük okur gibi derli toplu ve rahat okuyor o sözlüğü…  Sözü ve çoğaltılmış hallerini okurken, o okumuşluktan hasıl olan yazılar yazarken, kendisini de okuyor ve dokuyor.

Yazdıkları ruhunun ve gönlünün yufka yüreğine dokunmazsa gün yüzüne çıkarmadan yırtıp çöpe atacak kadar cesur… Yüreğinin yufkalığının kaybolmaması için Allah’a dua edenlerden…

Abdullah Harmancı bu, öykücümüz…

Yeni Türk Edebiyatı doktoru…

İnsanın ne yaparsa yapsın, peygamberler hariç, bir “muhteris” olduğunu, hayatın insanı muhteris kıldığını idrak edip gelmiş geçmiş Ademoğulları ve Havva kızları için de tövbe edenlerden…

Ertenin ertesinin ana yurtluğuna dair iman ve bilgi sahibi…

Yerlere göklere sığan ve yerlere göklere sığmayan ve yerlere göklere rahmet olan ve yerlere göklere bela kesilen ne varsa öyküsünde…

Saçlarına “seni ne ihtiyarlattı” diye sorarken sorusu da oruçlu…

Kendine ait bir öykü dili geliştiren nadir öykücülerimizden…

Hüseyin Rahmi’yi yalnızca romancı bilenlere söyleyecekleri var.

Sulara attığı taşın hayatıyla kesiştiğini, örtüştüğünü, dahası hayatın son tahlilde suya bir taş atma eylemi olduğunu bilmek yüzündeki ırmakları da hüzünlendiriyor.

Yüzü bozkırda bir tebessüm vahası…

Böyle biliriz.

 

Mehmet Aycı yazdı

www.dunyabizim.com

Bu haber toplam 1007 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • İkinci Kez Yolu Açık Olsun Yavuz Bülent Bakiler’in02 Ekim 2025 Perşembe 11:06
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim