Bir de her biri insanın içine aydınlık veren kitap adlarıyla: Ay Şafağı Çok Çiçek, Kar Sesi, İlkyazda, Zaman Beyaz Bir Türküdür... Şiiri öyle taze, kelimeleri öyle cıvıltılıydı ki, okuyan herkes onu genç, gepegenç bir şair sanıyordu. Gerçeği öğrenince şaşırmaz, aksine onun 'gençliğine' hayran kalırdı okurları. Nüfus cüzdanı eskiydi belki ama kelimeleri hep yeniydi Karakoç'un. Çok okunur, ezberlenirdi şiirleri. "Bir rüzgâr estir ki, güçlü bir rüzgâr / Silip süpürsün içimde biriken bulutları / Bin ışık yılı kadar ötelere genişletsin / Yokluğunla daralan hudutları".
O ruhu ve gönlü hep genç şair Bahaettin Karakoç, bu yıl sanatının 70. yılını kutluyor. Evet, tam yetmiş yıl... 12 yaşında şiir yazmaya başlar. Nihat Sami Banarlı'nın "Zengin bir hayal dünyanız var. Biraz daha gayret ederseniz usta bir şair olursunuz." öğüdünü kendisine yediremez, isyan eder: "Benim gibi büyük bir şaire bunu nasıl söyler!" Dağlara çıkar, bulutlarla, kuşlarla, tepelerle söyleşir. Ve o gün "Türkiye'nin en büyük şairi olacağım. Allah'ım, sen beni verimli kıl." diye dua eder. Bir de söz verir kendi kendine: "Şiiri nefsim için yazmayacağım."
Dün, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi'nde düzenlenen törenle Küçükçekmece Belediyesi tarafından kendisine şeref beratı verilen Bahaettin Karakoç, bu anısını yeniden anlattı ve ömrü boyunca şiiri mensubu bulunduğu medeniyeti yaşatmak, tazelemek ve yükseltmek için yazdığını söyledi: "Bugüne kadar 18 kitabım yayımlandı. Hiç kendimi tekrar etmedim. Bayatlamış bir şiir yazmadım. Hep yeninin peşinden koştum." Şeref beratı için Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay'a ve programın ev sahibi TYB İstanbul Şube Başkanı Muzaffer Doğan'a teşekkür eden Karakoç, ödüllerin, beratların değil, gönüller kazanmanın önemli olduğunu söyledi: "Yürekten gayrı bir varlık insanı pek ırgalamaz. Hepsi boş. Ne yaparsan yap, gerçeğini, güzelini, ufuklusunu yap. Ben, öğrendiğimi öğretmek için çalışıyorum. Şiir, sonsuzluk içindir. Bir sesten yola çıkılır ve sonsuzluğa bürünülür."
Bahaettin Karakoç, şairler yurdu Kahramanmaraşlıdır ama Maraşlı şairlerden ayrı bir edası vardır. Elbistan'ın Ekinözü kasabasında 5 Mart 1930'da doğmuştur. Galiba Elbistanlı olmak, Maraşlı olmaktan biraz farklı bir şeydir. Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nden bir 'fabrikasyon hatası' olarak mezun olur. Köy Enstitüsü'nden hep solcu ve Marksist şairler yetişir fikrini de çürütür. Kahramanmaraş'taki sağlık kuruluşlarında sağlık memuru olarak çalışır. 1982'de Kahramanmaraş Verem Savaşı Dispanserliği'nden emekli olur. Maraş'ta 1986-1987 yıllarında Dolunay dergisini çıkarır. Uzun yıllar Dolunay Şiir Şölenleri'ni sürdürür tek başına. 1986'da Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yılın şairi seçilir. 1989 yılında Türkiyeyi temsilen Strugua Uluslararası Şiir Akşamları Festivali'ne katılır. 1991'de Diyanet Vakfı'nın düzenlediği Münacat Yarışması'nda "Beyaz Dilekçe" adlı şiiriyle birincilik kazanır. "Rahman ve Rahim olan adına sığınarak / Açtım iki elimi; kor gibi iki yaprak" dizeleriyle başlayan münacat, onun en çok bilinen şiirleri arasına girer.
Bahaettin Karakoç, günümüz Türk şiirinin yaşayan en verimli ustalarından biri. Onun şiiri, bütün bir Anadolu demek. İnsanı, mevsimleri, aşkı, rüyası, dağları, çiçekleri, ufuklarıyla Anadolu, onun dizelerinde daima yankısını duyurur. Yorulmamış dizeler ve yorulmamış sözcükler bulup getirir şiire Karakoç. Yaşadığı coğrafyanın, özellikle Maraş bölgesinin mahallî sözcükleri, onun şiiriyle dilimizde tanınır bilinir oldu. Mayasında halk şiiri olan Karakoç, taze Anadolu havası getirmekle kalmadı, taze sözcükler ve imgeler de armağan etti Türk şiirine. O olmasaydı, şüphesiz şiirimizde bazı sesler eksik kalırdı. En önemlisi de o bitmeyen gençlik heyecanı... "Şairim, bir ak Yörüğüm ben, özüm meydanda / Tarihin kanadıyım ve ışığın çağdaşı".
Balıkçı Adası'nda Şiir Akşamı
Küçükçekmece Belediyesi'nin bu yıl ikincisini düzenlediği "Göl Saatleri Şiir Akşamı" bu akşam saat 20.00'de Küçükçekmece Balıkçı Adası'nda gerçekleşecek. Kerem Alışık'ın sunacağı Göl Saatleri Şiir Akşamı'nda Bahaettin Karakoç, Ali Ural, Gonca Özmen, Halil İbrahim Polat, Hüseyin Akın, Mehmet Sümer, Ömer Kazazoğlu, Özcan Ünlü, Turan Koç, Yasin Mortaş, Zafer Acar şiirlerini okuyacak. Tiyatro sanatçıları Ayla Algan ve Levent Tülek ise usta şairlerden şiirler seslendirecek. Etkinlik, Hüsnü Arkan'ın vereceği konserle sona erecek.
Haber: Zaman, Özge Yalın 02.06.2012































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.