İSMAİL GÜNEŞ: DARBECİLİK BİZİM RUHUMUZA İŞLEMİŞ
27 Mayıs'ta da solcular devletin yanında durdu. Bu değişmiyor. 12 Mart sola yardım etmek için başlamış bir şey. Sonra tepe taklak oldu. O tepe taklak olmasaydı ne olacaktı? Tüm muhaliflerini yerle bir edecekti sistem. Dünyada sosyalizmle idare edilen devletler vatandaşlarına nasıl davranıyorsa, büyük ihtimalle bu coğrafyada Küba'yı da geçerdik. Biz o konularda çok becerikli bir milletiz maalesef. Bir şeyi alıyoruz ve onu bütün kusurlarıyla birlikte saklıyoruz. Asla insanileştirmiyoruz. Bu ülkede inanarak yapılmıştır işkence. Ülkücü devrimciye, devrimci ülkücüye inanarak işkence yapıyor. Bu, toplumun içinde bir hastalık olduğunu gösteriyor. Bu hastalık insanların içinde böyle bir duygu oluşturuyor. Toplum nasılsa, politikacısı da askeri de polisi de öyle. Hep birbirimize benziyoruz. Sen ne kadar temizsen ben o kadar kirliyim, sen ne kadar kirliysen ben o kadar temizim.
DEMOKRATIM DİYEN BAZI SİNEMACILAR ORDUYU GÖREVE ÇAĞIRDI
Sinemada da artık kartpostal çocuğu olamayacak, ağzını açıp bağırmayı komedi olarak yutturamayacak olan insanlar, varlıklarını sürdürebilmek için son dayanak olarak Atatürk'ün arkasına geçtiler. Oraya sığındılar. Ömrü ¨biz sosyalistiz, demokratız, solcuyuz, solcu özgürlükçüdür" falan demekle geçen kesimler, birden "ordu ne uyuyor kardeşim, gelse de bir Darbe yapsa, biz de eskisi gibi salaklıkları millete yuttursak" diye bekleyen ve bunu sanatçılık zanneden bir acuze kitleye dönüştü.
24.09.2012 Milli Gazete































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.