Sempozyumu düzenleyen Hulusi Efendi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Mustafa Yağcı, açılış konuşmasında Somuncu Baba'nın altı yüz yıldır insanlık âlemine gül rayihaları dağıtan bir cennet çiçeği; Hulusi Efendi'nin de asrımızdan gelecek asırlara bir sel gibi çağlayıp coşan bir büyük yakarışın gönül yazgısı, erdemin gökçeği, sözün en gerçeği olduklarını söyledi.
Sempozyuma Azerbaycan'dan katılan Hacı Ferhat Mirza Bey ise Osman Hulûsi Ateş'in Türk halklarının hepsi tarafından hürmetle anılan bir filozof şair olduğunu anlattı. Mirza Bey, "Hulusi Efendi, Türk bilgeliğinin zirvelerinden biridir. O, yirminci asırda divan yazan az miktarda şairlerden biridir. Onun divanında şiirin bütün vezinlerinde ve aruzun bütün behrelerinde yazılan eserler vardır. Orta asırlara has olan bu edebi üslup mikyası yirminci asırda herkese nasip olmadı." dedi.
Bosna-Hersekli Şeyh Mesud Hacimeylic, Somuncu Baba ile Osman Hulusi Efendi'yi çeşitli yönleriyle ele aldıktan sonra siyasi ve kültürel anlamda iki farklı ortamda hayatlarını sürdüren bu iki Allah dostunun yaşadıkları toplumlarda bıraktıkları etkinin aynı olduğunu dile getirdi. Pakistan'dan gelen Prof. Dr. Muhammed İkbal Müceddidi ise Hulûsi Efendi'nin sahip olduğu maddi ve manevi zenginlikleri dar anlamda Türk insanının, bütünlükte ise beşer evladının kullanımına sunduğunu anlattı. 'Gül ve Gönül Medeniyeti' sempozyumları 9 Haziran'da Bursa Merinos Kültür Merkezi'nde, 23 Haziran'da ise Darende'de devam edecek.
Sempozyuma Azerbaycan'dan katılan Hacı Ferhat Mirza Bey ise Osman Hulûsi Ateş'in Türk halklarının hepsi tarafından hürmetle anılan bir filozof şair olduğunu anlattı. Mirza Bey, "Hulusi Efendi, Türk bilgeliğinin zirvelerinden biridir. O, yirminci asırda divan yazan az miktarda şairlerden biridir. Onun divanında şiirin bütün vezinlerinde ve aruzun bütün behrelerinde yazılan eserler vardır. Orta asırlara has olan bu edebi üslup mikyası yirminci asırda herkese nasip olmadı." dedi.
Bosna-Hersekli Şeyh Mesud Hacimeylic, Somuncu Baba ile Osman Hulusi Efendi'yi çeşitli yönleriyle ele aldıktan sonra siyasi ve kültürel anlamda iki farklı ortamda hayatlarını sürdüren bu iki Allah dostunun yaşadıkları toplumlarda bıraktıkları etkinin aynı olduğunu dile getirdi. Pakistan'dan gelen Prof. Dr. Muhammed İkbal Müceddidi ise Hulûsi Efendi'nin sahip olduğu maddi ve manevi zenginlikleri dar anlamda Türk insanının, bütünlükte ise beşer evladının kullanımına sunduğunu anlattı. 'Gül ve Gönül Medeniyeti' sempozyumları 9 Haziran'da Bursa Merinos Kültür Merkezi'nde, 23 Haziran'da ise Darende'de devam edecek.
04.06.2012 Zaman































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.