Fiil kökeni olarak baktığımızda istemek, talep etmek anlamında kullanılan Arapça bir fiil ‘talebe’. Türkçeye yerleşmesi, öğrenen kişi, eğitim ve öğrenim gören kişi anlamında kullanılan bir kelime olarak gerçekleşmiş. Cumhuriyet döneminden önceki eğitim kurumlarında olsun, medreselerde olsun bir hoca ve talebe sistemi vardır. Hocaların yürütülmekte olan eğitim sisteminde belli bir ağırlıkları vardı, talebelerin de gayretli istek ve arzuları ile bütünleşince sonuç elbette başarı ile neticeleniyordu. Zamanla bu sistem Cumhuriyet dönemimde çeşitli değişikliklere uğradı, farklı şekillerde eğitim ve öğrenimi günün şartlarına göre yenileyen okullar, üniversiteler karşılaşılan güçlükleri yenmek ve yeni arayışları yakalayabilmek için üstün çaba sergilediler. Eğitimin dünü ve bugünü üzerinde yapılan çeşitli araştırmalarla daha iyiye giden yolu bulmak konusunda kararlılığın var olduğu da bilinmektedir.
Bugünkü eğitim sisteminde karşılaşılan güçlüklere bakıldığında sistemin ne gibi zorluklarla karşı karşıya kaldığı, nelerin sorun yumağı olarak önümüzde durduğu görülecektir. Bilgiye dayalı öğrenme biçimi doğru bir seçim olabilir fakat uygulamadaki noksanlıklar, gerçek manada bilginin dağıtılması, öğrenilmesi noktasında çeşitli aksaklıklar yaşandığını teyit etmektedir. Eğitim ve öğretim işi ile meşgul olanların bu konu ile yakından ilgili olduklarını, çözüm üretme konusunda üstün çaba sarf ettiklerini biliyoruz. Bu konular etrafında yapılan çalışmaları, teklif ve önerileri ilgili kişilerin ilgiyle takip ettikleri ve nasıl yeni bir tarz ile başarıyı yakalayabilecekleri konusunda özverili çalışmalar yaptıklarını görüyoruz. Bunların devam edeceğini ve sisteme katkı sunacağına inanıyor, bekliyoruz.
Devamı: https://www.dunyabizim.com/talebe-olmak-ama-nasil-makale,1852.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.