'II. Meşrutiyet Döneminde Tarih Düşüncesi', Dr. M. Kaan Çelen’in doktora çalışmasının genişletilmiş hali. Bu çalışma Cumhuriyetin laboratuvarı şeklinde tanımlanan II. Meşrutiyet döneminin daha iyi anlaşılmasını sağlamayı amaçlıyor. Abdullah Said Can yazdı.
Konu edindiğimiz kitap, muhtevası itibariyle oldukça geniş fakat üzerine konuştuğumuz şey tarih ve tarih yazıcılığı olunca, söz dönüp dolaşıp mutlaka basit bir ayrıma takılıyor: “Batı ve ötekiler.” Bu ayrımın en belirgin olduğu kısım tartışmasız tarih yazıcılığında karşımıza çıkıyor. Öyle ki, son birkaç yüzyılın üzerine en çok yazılan ve konuşulan konuları, esas itibariyle bir çeşit tarih anlatımını ifade ediyor. “Batı ve ötekiler” ayrımının ilk kez ortaya atıldığı zamanlar üzerinde çeşitli görüşler olsa da, Aydınlanma dönemi düşünürlerinin ortaya attığı görüşler bu fikre en büyük katkıyı yapmıştır. Dönemin tarih yazıcılığı düşünüldüğünde, tarihi olayların neşredilmesi ve dünya tarihinin belli dönemlere göre ayrılmasıAvrupa merkezci bir yaklaşımla vuku bulmuştur. Buradan hareketle bugün üzerine konuştuğumuz “Dünya Tarihi” veya “Siyasi Tarih” meseleleri aslında Avrupa tarihiydi ve kesinlikle Avrupa’yı merkeze alarak tarihi olaylara yaklaşma eğilimi gösterdi. Yapmış olduğumuz bu kısa girizgâh, biraz sonra imkânlar el verdiği ölçüde daha detaylı işleyeceğimiz “tarihin devirlere taksimi” hadisesinin bir özeti mahiyetinde kabul edilebilir. Biz burada kitap hakkında birkaç husus hakkında durmaya çalışarak sizlerde genel bir fikir oluşturmaya çalışacağız.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/16098/turk-tarihinin-ortacagi-yenicagi-olamaz.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.