Lirik şairimiz hakkında hatıralarını paylaşmak üzere yakın arkadaşları ve şiir severler kısa konuşmalarda bulundular. Merhumun en yakın arkadaşlarından biri olan ve en eski öğretmen ve eğiticilerimizden Sayın Şükrü Zeynullah, her fırsatta olduğu gibi bu sefer de yoldaşı ve meslektaşı Naim Şaban hakkında duygu yüklü konuşmasında, merhumun en zor şartlar altında dahi Türklüğü ve Türkçenin yaşatılabileceğini kanıtladığını söyledi. Konuşmasının devamında Zeynullah, Naim Şaban’ın ölümünden 52. yıl geçmesine rağmen aydınlarımızı geçen yılların gerçek değerlerini hiçbir zaman unutturamadığını ve değerinden hiçbir şey kaybettiremediğini kanıtladığını söyledi. “Naim gerçekten her şeyden önce İnsan, ardından öğrencilerini her şeyden çok seven öğretmen ve şiire âşık bir kişiydi” diyen Şükrü Zeynullah, Naim Şaban hakkında daha geniş çapta ve katılımla bir panelin en kısa zamanda düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
Ardından söz alan emektar öğretmen ve aydınlarımızdan Safet Preka, Naim Şaban ile çocukluk ve daha sonra öğretmenlik günlerini özetle canlandırdı. Naim Şaban’ın o dönemlerde Türkçenin doğru dürüst konuşulup yazıya dökülmesine her şeyden çok önem verdiğini ve bu yönde genç yaşına rağmen sınırları zorladığını vurguladı. Bunu gerçekleştirmek için ise en kısa ve uygun yolun aydın olmanın şart olduğunu sezdiğini söyledi.
İbrahim Arslan ise Naim Şaban’ın şiirlerinde kullandığı bazı ibarelerin özellikle ise düdük, kara tren ibarelerinin, tarihsel açıdan önem taşıdığını ve o dönem yaşanan göçleri ve yansıtılan ayrılık hüznünün şiirlerinde nakış nakış işlendiğini dolayısıyla şairin bu sezisinden dolayı takdirle anılması gerektiğini vurguladı.
Arif Bozacı ve Nuhi Mazrek, Naim Şaban’ın Kosova’da çocuklar için ve çocuk diliyle yazan klasik bir çocuk şairi olduğunu söylediler.
Toplantının sonunda Naim Şaban’ın yaşça en büyük yeğeni Gülten Nobırda, buluşmaya katılan ve yakınlarını yalnız bırakmayan katılımcılara teşekkür etti.
Bu ve buna benzer toplantıların asıl mesajı, Kosova’da en zor şartlarda, büyük gayret ve özveri gerektiren koşullarda yaşayan ve yaşamayan aydınlarımızın, çalkantılı dönemlerde bile Türkçe konuşan ve Türklük mücadelesini vermeye devam eden genç kuşaklara emanet bıraktıkları değerleri rehber olarak kullanıp, aydınlarımızın yolunda ilerlerken, en evvela insan vasıflarına önem vermek, gelecek nesillerin hakkımızda bizlerle gururlanarak söz etmelerine izin vermemiz gerektiğine işaret etmektedir.
Gülten Nobırda































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.