Kolay olmadığını almamak için, çok uzağa gitmeye gerek yok. Adamlar konuşmaya başlayınca sık sık “hukuk devletinden, çağdaş dünyadan, çağdaş uygarlıktan” söz ederek konuşuyorlar. Hatta “gerçek demokrasi” bizim istediğimiz gibi olan yönetim şeklindir, anlamına gelecek bir biçimde konuşurken de ‘seçimlerin, seçilmişlerin, Meclis’in hiçbir işlevi olmasın’içeriğinde bir söylemi seslendirdiklerinin dahi farkında değiller. Bu sebeple zaman zaman dönüp “biz demokrasiye karşı değiliz, gerçek bir demokrasi istiyoruz” demekten de kendilerini alamıyorlar.
Türkiye’nin resmi söylemi içinde yetişmiş, resmi eğitimin benimsettiği ölçüde, sıkı ya da gevşek bir biçimde resmi ideolojiyi içselleştirmiş olanların temel sorunu, bu ideolojinin parametreleri içerisinde normalleştirilmiş bir siyaset anlayışında, hatta olması gereken veya ideal olarak gördükleri, bir toplum anlayışında toplanmaktadır.
Yazının devamı için: http://www.aksam.com.tr/yazarlar/vedat-bilgin/demokrat-olmak-zor-mu/haber-307664































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.