• İstanbul 12 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 15 °C
  • Konya 13 °C
  • Sakarya 16 °C
  • Şanlıurfa 20 °C
  • Trabzon 18 °C
  • Gaziantep 15 °C
  • Bolu 11 °C
  • Bursa 15 °C

Yusuf Tosun: Edebiyat ve sanatın medeniyet hali

Yusuf Tosun: Edebiyat ve sanatın medeniyet hali
“(…) Zaten edebiyat çağının aynasıdır.”*(Akif İnan)

Edebiyat çağının aynasıdır

Osmanlı’nın son dönmelerinden başlayarak günümüze kadar neredeyse bütün zamanlarda fikri yapımız edebiyatçılar tarafından şekillenmiştir. Fikri akımların öncü isimleri hep edebiyatçılar olagelmiştir. Namık Kemal’den Cemil Meriç’e, Nazım Hikmet’e, Sezai Karakoç’a varıncaya kadar hep öyle değil mi?

Rahmetli Akif İnan (1940-2000) yerinde bir tespitle; “…Edebiyat çağının aynasıdır.”* der. Bulunduğu çağa öncülük eden edebiyat bu yönüyle topluma ayna vazifesi de görmüştür haliyle. Düşünce yapımızı oluşturan edebiyat, -toplumdan kopuk olduğu iddia edilen Divan edebiyatı da dahil- hiçbir zaman sosyal hadiselere bigâne kalmamıştır. Çünkü edebiyatın ilham kaynağı, motor gücü bizzat insan ve toplumun kendisidir. Hal böyle iken edebiyatı dar bir alana hapsetmek mümkün mü hiç?

Ekseriyetle toplumların bütününde fikri yapının edebiyat üzerinden yürüdüğüne şahit oluyoruz. Bu durum da milletleri edebiyatları üzerinden tanıma olanağı sunuyor bize. Özellikle de toplumların tarihi seyri içerisinde fikri gelişimleri, edebi yönelişleri, toplumsal ilgi alanları, gelecek öngörüleri…vs hakkında bir ayna vazifesi görür edebiyat. Bu nedenledir ki; bir milleti tanımanın en iyi yolu edebiyatlarından geçer.

Her toplumun kendine mahsus dili, inancı, düşünüş biçimi ve de yaşam tarzı vardır. Bu da beraberinde eşyaya bakış tarzında kendine özgü ‘yorum’ demektir. Dolayısı ile tarih, sanat, sinema…vb alanlarda farklı farklı ürünler meydana getirebilirler. Doğal olan da bu değil midir?

Bu nedenle edebiyatları güçlü olan toplumların fikri yapılarının da sağlam, yaşam biçimlerinin gelişmiş olduklarını görüyoruz.

Dolayısı ile edebiyat bir toplumun gelişmişlik derecesinin turnusol kâğıdı gibidir. Bir bakıma devletlerin varlık-yokluk mücadelesi edebiyatları üzerinden verilir ve de okunur.

İngiltere bu durumun en somut örneklerindendir.

Rivayet odur ki; bir İngiliz siyaset adamının; “İngiltere sömürgelerini kaybederse yıkılır mı?” sorusuna verdiği cevap; “Güçlü donanmalara sahibiz.” olur.

Muhatabının; “Peki ya donanmayı kaybederseniz?” sorusu üzerine verdiği cevap ise; “Yeniden inşa ederiz?” şeklindedir.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/edebiyat-ve-sanatin-medeniyet-hali-makale,1453.html

Bu haber toplam 600 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim