Değirmen'de, her biri farklı hedef, ihtiyaç, yönelim ve poetikalarla doğan 48 dergi ele alınmış. Şöyle rastgele karıştırayım isterseniz: Dergah'ta soluklanıp Halkın Dostları ile selamlaşmak, Edebiyat Ortamı'nın Mavi'liklerine dalıp Büyük Doğu'dan yüzeye çıkmak, Sombahar'ı hüzünle anımsayıp Mavera'ya süzülmek, Papirüs'e yazılanlara bakıp Diriliş'e doğru uzanmak, ruhumuzu doyuran Sızıntı'dan o köklü Varlık'a doğru yönelmek... Kolay değildir elbette farklı düşünsel kimlikleri başarıyla taşımış bunca dergiyi, içselleştirdiğimiz kalıplaşmış ideolojik kabullerimizin uzağında, mümkün olduğunca objektif algıyla, işte böyle bir araya getirebilmek...
Hece Dergisi tarafından belirli periyotlarla farklı konularda yayımlanmasına aşina olduğumuz hacimli ve titiz özel sayı şeklindeki arşivlik ürünlere, Değirmen dergisinin de "Yüzyılın Dergileri" sayısı ile böylesine güçlü bir katkı yapması oldukça önemli. Bu özel çalışmanın hiç mi eksikliği yok? Eleştirel ve akademik bir gözle bakılacak olursa elbette vardır. Ancak ben, taşrada yayın yapan bir derginin bu ciddi çabasının ancak övgüyle anılması gerektiğine inanıyorum. Geçtiğimiz yüzyıldaki ortak zihinsel birikimin ve kültürel bilinçaltımızın oluşmasında, dahası gelişmesinde, inkar edilemez öneme sahip bu süreli yayınları, geçit töreni izlercesine ardı ardına anımsamak, hem keyifli hem de bilgi tazeleyici tarifsiz bir serüven.
Haber : Polat Onat
12.05.2012 Zaman, Kültür































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.