Önceki gün vakfın Vefa'daki merkezinde gerçekleştirilen panelin açış konuşmasını Mustafa Özel yaptı. Geleneksel bünyemizin bütün hassasiyetlerini taşıyan Zarifoğlu'nu 'modern Türk şiirinin üç-beş ustasından biri' olarak tanımlayan Özel'e göre 'Zarif Prens'in bu hassasiyeti taşımasının temel kaynağı, kendisini sürekli olarak çocuk hissetmesi. Bu tespitini "Hatta yaşı ilerledikçe kendisini çocukluğa geri götürecek imkânları elde eden birisi." cümlesiyle destekleyen Özel, Zarifoğlu'nun son demlerinde çocuk kitapları yazmasını ise Ludwig Wittgenstein'ın en temel felsefe eserini verdikten sonra bir ilkokulda öğretmenliğe başlamasına benzetiyor.
Paneldeki "İmge'den Anlam'a Cahit Zarifoğlu'nun Poetikası" başlıklı konuşmasında Yalçın Armağan, Zarifoğlu'nun şiire bakışını değerlendirdi. Edip Cansever'in "Kapalı şiir yoktur, şiire kapalı insan vardır." sözleriyle Zarifoğlu'nun aynı eksende olduğunu aktaran Armağan'a göre Zarifoğlu'nun şiirde özerklik talebi var. Armağan bunu şöyle ifade ediyor: "O, edebiyatın teoriğinden hoşlanmıyor, çünkü şiir kendisi için var." Ümit Aksoy ise "Büyüklere Masallar, Küçüklere Romanlar" isimli bildirisinde Zarifoğlu'nun şiirinde sadece bireylerin değil, onların çerçevelediği bir dünyanın da olduğu görüşünü savundu. İki oturum halinde düzenlenen panelin diğer konuşmacıları ise "Yaşamak'ın Kıyısında", "Zarifnâme'leriyle Bir Kültür Adamının Dünyası" ve "Rölans ya da Müsameredeki Yırtık Berdücesi" bildirileriyle Sevengül Sönmez, Bahar Gökpınar ile Metin Kaygalak'tı.
Haber: Zehra Onat, 23.04.2012 Zaman
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.