• İstanbul 15 °C
  • Ankara 17 °C

Din ve Edebiyat kavramı sekülerizmin ürünüdür

Din ve Edebiyat kavramı sekülerizmin ürünüdür
Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bedri Gencer "Din ve Edebiyat kavramı sekülerizmin ürünüdür"

TYB İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen “İslam’da Modernleşme” programında konuşan Prof. Dr. Bedri Gencer; “Bugün kullanılan Din ve Ekonomi, Din ve Ahlak, Din ve Edebiyat gibi bütün tabirler sekülerleşmenin ürünüdür. Çünkü geçmişte dinin dışında bir şey yoktu. Her şey dinin içindeydi” dedi.

KÜLTÜR SANAT SERVİSİ

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi tarafından dün (23 Ocak Cumartesi) “İslam’da Modernleşme” programı düzenlendi. Yusuf Dinç’in moderatörlüğünde Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bedri Gencer’in konuşmacı olduğu programda, İslam’daki modernleşme konuşuldu. Prof. Dr. Gencer konuşmasında, İslam’da değil İslamiyet’te modernleşme olduğunu ifade ederek; “İslam düşüncesi, İslam medeniyeti, İslam ahlakı yani kısaca İslam ile başlayan bütün tabirler modern asırda ortaya çıkmıştır” dedi. 

DİNDE DEĞİL TEBEYYÜNDE MODERNLEŞME

“İslam Dini tabirini 20. asırdan önce hiçbir kitapta bulamazsınız” diyen Gencer; “Bakın İslam dini diye bir tabir bile yok. Sünneti Seniyye, Şeriat-ı Mutahhara, Dini Mübin var. 1970’li yıllarda bile çıkan kitaplarda İslamiyet tabirinin kullanıldığını görebilirsiniz. Başlığın İslam değil İslamiyet’te modernleşmedir. Yani dinde değil, tedeyyünde modernleşmedir” diye konuştu.

FELAH’IN MECAZ ANLAMINI KULLANIYORUZ

Günümüzde kullanılan bütün kavramların gerçek anlamında değil mecazi anlamında kullanıldığını kaydeden Bedri Gencer; “Biz bugün bütün kavramları mecazi anlamlarıyla kullanıyoruz. Halbuki bir kavramı, hakiki anlamını bilmeden mecazi anlamında kullanamayız. Mesela; Ezanda geçiyor, ‘Hayyalel Felah’ diyoruz. ‘Felah’ için sorsak herkes anlamına ‘Kurtuluş’ diyecektir ama bu onun mecazi anlamıdır. Onun hakiki anlamı ne? ‘Yarmak’ demektir. Toprağı yarmak. Çünkü fellah çifti demektir. Arapçada ‘Fellah’ kelimesi harekesiz yazılınca hem çiftçi hem yarmak anlamına gelir” şeklinde konuştu.

EZAN OKUNURKEN KONUŞAN KİŞİNİN ŞAHİTLİĞİ KABUL EDİLMEZMİŞ

Eskiden ezan okunurken konuşan kişinin şahitliğinin kabul edilmediğini söyleyen Gencer; “Ezan okunurken konuşan, sakalı olmayan, yolda yürürken bir şeyler yiyip içen kişilerin şahitliği kabul edilmezmiş. Yıldırım Beyazıt Camii’nin tarihini okursanız Taşköprülüzade anlatıyor: Yıldırım Beyazıt, vakit namazlarını cemaatle kılmadığı için bir davada Molla Fenari’nin şahitliğini kabul etmiyor. Bugün bu ölçütlere göre hangimizin şahitliği kabul edilir? Allah sonumuzu hayır etsin” dedi.

DİN VE EKONOMİ KAVRAMI SEKÜLERLEŞMENİN ÜRÜNÜDÜR

Bedri Gencer sözlerinin devamında şunları söyledi: “Bugün kullanılan Din ve Ekonomi, Din ve Ahlak, Din ve Edebiyat gibi bütün tabirler sekülerleşmenin ürünüdür. Çünkü geçmişte dinin dışında bir şey yoktu. Her şey dinin içindedir. Modernleşmenin, modernitenin İslam’daki karşılığı bid’at kavramıdır. Bid’at neyin zıddı sünnet. Dolayısıyla bid’at’ı anlamak için sünneti tarif etmek lazım.

Bu haber toplam 1249 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim