Öykücü Recep Kayalı’nın yeni kitabı ‘Taşın Dediği’, “Kitabına Göre Konuşalım” programında Süleyman Karadağ’ın yönetiminde gerçekleşen söyleşide konuşuldu.
Süleyman Karadağ’ın soruları eşliğinde gerçekleşen söyleşide, Kayalı’nın hikâyeciliği ve günümüz insanını yorumlayışı üzerinde duruldu.
Yazarlık Tecrübesini Gerçekleştirdi
Kitabın editörlüğünü yapan hikâyeci yazar Recep Seyhan Kayalı’nın son kitabıyla yazarlık tecrübesini gerçekleştirdiğini ifade ederek, “Recep Kayalı bu kitapla, koridoru aşıp ana bölüme geçmiş oldu. Doğrudan bir sıçrayışla yazarlık tecrübesini gerçekleştirdi. Kelime yazarın hayatıdır. Hikâyeyi bütünleyen anlatım kelime seçimiyle karşılık bulur.” dedi.
Kendi Kelimelerimizi Üretmek
Kitabının ortaya çıkış sürecini anlatan Recep Kayalı, günümüzde edebiyat ve insan ilişkisine dair değerlendirmelerde bulundu:
“Postmodern bir çağdayız. Manasını yitiren her şeyin yerine bir şey koyma çabamız var. Kendi kimliğimizden başka bir şey kalmıyor elimizde. Toplumsal dili kullanan insanlarla bugünün insanının meselesi aynı değil. İçi boş kelimelerle ilgilenirken kendi kelimelerimizi üretmekle uğraşmıyor bugünün insanı. Kendini sosyal medya üzerinden var etmesi de bu yüzden.”
Kanlı Canlı Hikâyeler
Kayalı’nın öykülerindeki şehirli mekan ve insan ilişkisine rağmen taşra sahihliği taşıdığına dikkat çeken Mehmet Fırat Pürselim, hikâyenin inandırıcılığı üzerinde durdu ve şunları söyledi:
“Bilmeden anlatırsak, televizyonlarda gördüğümüze benzer sadece prototip olarak bildiğimiz bir şeyi yapıyoruz. Bildiğimizi anlattığımızda ve hayattan beslendiğimizde ise Recep Kayalı’da olduğu gibi kanlı canlı karakterler ve hikâyeler ortaya çıkıyor.”
Sorularınız için:
E: tybistanbul1@gmail.com │ T: 0 212 527 75 17-18
Tarih : 27 Nisan 2019 Cumartesi │ Saat: 15.00 │ Yer: TYB İstanbul Şubesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.